"bağırmasını" - Translation from Turkish to Arabic

    • يصرخ
        
    • صياح
        
    Bir adamın kahyasına bağırmasını görmek hoş değildi, değil mi? Open Subtitles كان مزعجاً أليس كذلك, أن تري رجلاً يصرخ على خادمه
    Günlerce küseceğine bağırmasını tercih ederim. Open Subtitles أفضل بأن يصرخ علي كي لا أراه مستاء لعدة أيام
    Ve önceki gece o adamın sana bağırmasını duydun. Open Subtitles وفي تلك الليلة ، سمعت ذلك الرجل يصرخ فيك
    Jim Cramer ile birlikte "deli para" diye bağırmasını dinleyerek geçirdim. Open Subtitles وهو يصرخ مع جيم كريمير حول المال المجنون
    Müvekkilinizin karısının öldürülmesinden bir hafta önce gecenin 02:00'sinde "seni öldüreceğim" diye bağırmasını mı kastediyorsunuz? Open Subtitles تقصدين صياح موكّلك: "سأقتُلك"، في الثانية صباحاً قبل أسبوع من حادثة مقتل زوجته؟
    Eğer herkesin sana bağırmasını istemiyorsan oraya girme. Open Subtitles لا تذهب إلى هناك إلا إذا كنت نريد من الجميع أن يصرخ عليك
    Anne babanın birbirlerine bağırmasını izlemeye geldim. Open Subtitles لقد أتيت فقط لأرى والديك يصرخ أحدهما في الآخر
    Bana bağırmasını, beni cezalandırmasını, sonsuza dek eve hapsetmesini bekledim, onu hayal kırıklığına uğrattığımı söylemesini. Open Subtitles انتظرته أن يصرخ علي، أن يعاقبني، أن يحرمني من الخروج إلى الأبد، أن يخبرني كم يشعر بخيبة الأمل في.
    Bana bağırmasını, beni cezalandırmasını, sonsuza dek eve hapsetmesini bekledim, onu hayal kırıklığına uğrattığımı söylemesini. Open Subtitles انتظرته أن يصرخ علي، أن يعاقبني، أن يحرمني من الخروج إلى الأبد، أن يخبرني كم يشعر بخيبة الأمل في.
    Eğer birisinin bana bağırmasını isteseydim anneme giderdim. Open Subtitles لو أردت أن يصرخ فيّ أحد لقصدت أمي
    Normalde sakin bir hayvandı ama delirdiğinde, geri durup, sakinleşene kadar bağırmasını beklemek gerekiyordu. Open Subtitles في معظم الأحيان كان حيواناً ...لا بأس به لكن عندما كان يغضب كان عليك أن تبتعد وتدعه يصرخ حتى يتعب
    Aşağı kattan ağlamasını ve bağırmasını duyuyordum. Open Subtitles حينما وصلت للأسفل سمعته يصرخ ويبكي
    Cam'in ona bağırmasını istiyorum. Open Subtitles إنها مقرفة. أريده أن يصرخ عليها.
    Silahlı birinin "Ted Pikul'a ölüm" diye bağırmasını işitmek ister misin? Open Subtitles :كيف ستشعر إذا سمعت أحدهم يصرخ الموت لـ (تيد بايكل) " ؟"
    bağırmasını engelle! Open Subtitles إجعل توقّفها يصرخ! أسكتها، رجل!
    En azından bir kız gibi bağırmasını sağladın. Open Subtitles على الأقل جعلته يصرخ كالفتاة
    - Yine bağırmasını istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن يصرخ فى أحد ثانية
    Bu zavallı adamın bana bağırmasını dinledim, bana oğlunun duygularını zapt etmesinin onu tüm bu zaman boyunca hayatta tuttuğunu söylüyordu ve terapi, benimle yaptığı o konuşmalar... Open Subtitles لذا كان لديّ هذا الرجل المسكين يصرخ بي يقول بأن قمع إبنه كان ما أبقاه حياً طوال الوقت ...بأن العلاج, و الأشياء التي كان يقوم بها
    Bundan nefret ediyorum. bağırmasını tercih ederim! Open Subtitles اكره هذا افضل عندما يصرخ
    Ne olduğunu bile anlamadan annemin bağırmasını duyduğumda, Open Subtitles من لاشئ اسمع صياح امى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more