Çalışmalar çoğu zaman katılımcıları coğrafya, yaş, cinsiyet veya diğer birçok faktöre bağlı olarak sınırlamaktadır. | TED | غالباً تحدد الدراسات المشاركين بناءً على الموقع الجغرافي أو العمر أو الجنس، أو على عوامل أخرى. |
Belgelerimizi destenin üstüne ya da altına alır ihtiyacımızın durumuna bağlı olarak. | Open Subtitles | ويحرك اورقنا الى اعلى الاوراق او الى اسفلها اعتمادا على الذى نحتاجه |
Gerçek hayatta, herkesin bireysel risk değerlendirmesi, kişisel durumlarına bağlı olarak değişkenlik gösterir. | TED | في الحياة الحقيقة، سيختلف تقييم المخاطر الفردي لكل شخص اعتماداً على ظروفهم الشخصية. |
Bundan nasıl bir sonuç çıkacağına bağlı olarak, inisiyatifi elimde tutmam ve bir özür borçlu olmam gerekebilir. | Open Subtitles | إعتماداً على حقيقة الأمر, فقد أضطر أن أكون مترقباً وأصدر إعتذاراً |
Ancak objeleri bu şekilde büyütürseniz, özellikler basım yönüne bağlı olarak değişmez. | TED | و لكن عند انتاج اجزاء بهذه الطريقة، فان الخصائص لا تعتمد على اتجاه الطباعة. |
İçeri alınıp alınmamamıza bağlı olarak güzel mi görünüyorum anlayabilirim. | Open Subtitles | اعرف دائماً اذا كنت جذابة بناءاً على دخولنا أو عدمه |
Şifreleme türüne bağlı olarak Saatler sürebilir. | Open Subtitles | هذا يعتمد على نوع التشفير من الممكن ان يستغرق ساعات |
Günün zamanına bağlı olarak Sanırım diğer seçeneği de gerçekten sevmedim. | Open Subtitles | على حسب الحالة ، أعتقد أنني لم أكن أحب أي الخيارين |
Sorun şu ki, bu görüşe bağlı olarak nasıl davranırız? | Open Subtitles | والسؤال الوحيد هو ، كيف نتصرف بناءً على هذه البصيرة، وهذه المعرفة؟ |
Yani, davranışlarınız ve diğer koşullara bağlı olarak sizi belirlenen süreden önce geri getirebiliriz. | Open Subtitles | لذا بناءً على سلوكك أو أيّة عوامل أخرى، بوسعنا إعادتك مبكراً |
Çözülmemiş çocukluk travmasına bağlı olarak otoriteyi reddetme durumu." | Open Subtitles | ورُفضتَ مرضيًّا بناءً على صدمة عالقة تعود للطفولة |
Sıcaklığına bağlı olarak sıvı, katı veya gaz olabilir. | TED | اعتمادا على درجة الحرارة، يمكن أن يكون سائلة أو صلبة أو غازية. |
Bu nedenlerden dolayı ve nerede olduğunuza bağlı olarak kadavralara ulaşımınız pek kolay olmayabilir. | TED | ربما هذه الأسباب، أو اعتمادا على مكان وجودك، قد لا تكون الجثث متاحة بسهولة. |
Ve biz nerede olduğumuza bağlı olarak değişik boyutlarda değişik şekillerde ve değişik malzemelerden binalar inşa ediyoruz | TED | وبنينا مباني بأحجام وتصميمات مختلفة وباستخدام مواد مختلفة، اعتماداً على المكان الذي نحن به. |
Üç kişi ya da doğum vaktine bağlı olarak dört kişi? | Open Subtitles | ثلاثأشخاص.. أو أربعة إعتماداً على موعد ولادتها؟ |
Bazen duruma bağlı olarak "Konuşma bitirici." gibi cevaplar oluyor. | TED | في بعض الأوقات، تعتمد على الموقف، "وهذا بمثابة إنهاء للموضوع." |
Satış hacmine bağlı olarak iş bitirenlere verilecek. | Open Subtitles | وسيتم توزيعهم على الذين يحققون الأرباح فقط بناءاً على حجم مبيعاتهم وأولهم روما |
Büyüme hızı mitoz bölünme hızına bağlı olarak... | Open Subtitles | هذا يعتمد على القراءة السليمة للوضع ضد ابوبتوسيس |
Aynı şekilde organik tarım hareketi ve çifçi pazarlarındaki patlamanın, insanların, yiyeceklerini, endüstriyel bir zaman çizelgesine bağlı olarak yemek, pişirmek ve yetiştirmekten kaçınma konusundaki çaresizliklerinin diğer göstergeleri olduğunu düşünüyorum. | TED | وأعتقد أيضا إن الازدهارالذي شاهدته حركة الزراعة العضوية و سوق المزارعين الناهضين يوضح حقيقة أن الناس في حاجة يائسة إلى الابتعاد عن الأكل والطبخ وزراعة طعامهم على حسب جدول زمني صناعي. |
Hangi konuda konuştuğuna bağlı olarak şöyle bir şey diyebilirsin. | Open Subtitles | لذا بالاعتماد على ما تقول لو قلت مثلاً أنت أجمل عاهرة رأيتها |
Buna bağlı olarak, kütle ve yerçekimi artmaya devam ediyor, dolayısıyla kara delik giderek güç kazanıyor. | Open Subtitles | بناء على ذلك، تستمر كتلة الجاذبية في الزيادة ليصبح الثقب الاسود أكثر و أكثر قوة |
Diyelim ki 3-4 milyon açığımız var rakamı ne kadar düşürebileceğimize bağlı olarak. | Open Subtitles | دعنا نفترض أنه ينقصنا 3 أو 4 ملايين. وهذا يتوقف على ما نحتاجه للإيقاع بهؤلاء القوم. |
İnsan tutkularına bağlı olarak suç var olur. Bu meydanlar da bana kaldı. | Open Subtitles | الجريمة موجودة لارتباطها بالرغبة البشرية هذه هي السبل التي بقيت لي |
Bobby Sanchez, siyah misketi seçtiği için tek kolu bağlı olarak dövüşecek. | Open Subtitles | بوبي سانتشيز حصل على العائق وسيقاتل بيد واحده. |
Ve bir kaç gün sonra, sıcaklığa bağlı olarak, yumurta çatlayacak, ve parasitin larvası yaprak bitini içten içe yiyecek. | TED | وبعد ايام قليلة,واعتمادا على درجة الحرارة, البيضة سوف تفقس, واليرقة الناتجة سوف تأكل المن من الداخل. |
Onlara, önemli bir hizmet sunduğumuzu ve buna bağlı olarak da para kazandığımızı söylemek isterim. | Open Subtitles | كنت لأخبرهم بأننا نقدّم خدمات ضرورية ونتلقى الأجر المناسب. |