"bağlılar" - Translation from Turkish to Arabic

    • مرتبطين
        
    • مرتبطة
        
    • يعتمدون
        
    • متصلة
        
    • متصلين
        
    • مُتصلين
        
    • مرتبطون
        
    Bir şekilde birbirlerine bağlılar, kız ve o oğlan. Open Subtitles أنهما مرتبطين بشكل أو بأخر الفتاة و الفتي
    Sebep ne olursa olsun topraklarına bağlılar, anladığımı iddia etmiyorum. Open Subtitles إنهم مرتبطين بالأرض لسببٍ ما لا اتظاهر بأنني افهم
    Mavi olanlar çinko atomları bunlar beyaz olan hidrojen atomlarına bağlılar. TED إنها أربعة ذرات زنك زرقاء مرتبطة بذرة هايدروجين أبيض.
    İzleme aygıtını kaldırdığın için Mellie daha da çok bağlılar. Open Subtitles الآن بما أنك أزلت أجهزة مراقبتهم, سوف يعتمدون عليها أكثر
    bağlılar. Birbirleriyle iç içe geçmiş durumdalar. TED أنها متصلة. جميعها مترابطة مع بعضها البعض.
    Okyanusun derinlerinde bir yerde birbirlerine bağlılar. Open Subtitles تحت سطح المحيط هم بالفعل متصلين
    Aynı yara. Birbirlerine bağlılar. Open Subtitles . إنهما مُتصلين
    Sinir kümeleri gibi bağlılar: Güney Kutbu'nda Mariapolis, Ekvator'da Ramachandran. TED مرتبطون مثل تجمّع: ماريابوليس في القطب الجنوبي، وراماشاندران على خط الاستواء.
    Birbirlerine ortak bir nedenle bağlılar. Open Subtitles أنهم , أنهم مرتبطين من خلال قضيه مشتركه
    Onlar hala birbirlerine bağlılar ve eğer Vala olmazsa o muhtemelen... Kalp atışı var! Open Subtitles ما زالا مرتبطين ومن دون (فالا)، فالأرجح أنه..
    Daisy'nin bağlı olduğu şekilde Hive'a bağlılar. Open Subtitles هم مرتبطين (بالقفير) ينفس الطريقةالتيكانت(دايزي)مرتبطةبه،
    Güçlü bir ay gibisin ve hayatındaki tüm kadınlar senin döngüne bağlılar. Open Subtitles كأنك مثل القمر الساطع وكل هذه النساء فى حياتك مرتبطة بداخلك بواسطة دائرة
    Bu balıklar faklı türden olsalar bile sosyal ağlarla birbirine bağlılar, yemek yemenin güvenli olduğu zamanları birbirlerine iletirler. TED لذلك اتضح أنه حتى عندما تكون هذه الأسماك من أنواع مختلفة، فهي مرتبطة داخل الشبكات الاجتماعية والتي يمكن أن توفر المعلومات على عندما يكون آمنا لتناول الطعام.
    -Nasıl birbirleri ile bağlılar? Open Subtitles هل هذه الأحداث مرتبطة مع بعضها ؟ هل همــا نفس الشيء ؟ .
    insanlar uygun ancak aynı zamanda tehlikeli şeylere bağlılar. Open Subtitles في هذا المُجتمع، الناس يعتمدون على الأشياء المُريحة ولكن الخطرة أيضًا.
    Onlar bu eve bağlılar, burdan geçiniyorlar. Open Subtitles إنهم يعتمدون على هذا المنزل لعيشهم
    Tüm üniteler, tüm merkezler dağıtım soketleri yoluyla merkez sunucuya bağlılar, ve tüm imajlar muayene istasyonlarında toplanıyorlar. TED كل الوحدات، كل المراكز، متصلة من خلال تحويلها الى مركز السنترال الخادم و جميع الصور تُجمع إلى محطات مراجعة
    Bu binalar, biri aktif görünen hareket algılayıcıları olan tek ana bilgisayarla birbirlerine bağlılar. Open Subtitles هذه البيوت الآمنة متصلة ببعضها البعض بواسطة حاسوب مركزي والمجسات الحركية تحدد أي من هذه البيوت قد تم استخدامها
    Tüm evrende bir şekilde birbirlerine bağlılar. Open Subtitles بالعالم كله بطريقةٍ ما... متصلين ببعضهم البعض
    - Birbirlerine bağlılar. Open Subtitles . إنهما مُتصلين
    İşlerine ve tutkularına bağlılar, ama birbirlerine bağlı değiller. Open Subtitles إنهم مرتبطون بعملهم أكثر مما هم مرتبطون ببعضهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more