"bağlayan bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • يربط
        
    Bob ve ben bu tasarımı yaptığımızda, bilgisayarları birbirine bağlayan bir sistem kurduğumuzu düşünüyorduk. TED عندما قمنا بوب وأنا بهذا التصميم، اعتقدنا بأننا كنا نبني نظام يربط الحواسيب ببعضها.
    Bizi gittikçe birbirimize bağlayan bir dünyada yaşıyoruz. TED ونحن نعيش في عالم يربط بيننا أكثر وأكثر.
    İkinizi düşündüğünüzden de fazla birbirinize bağlayan bir sır var. - Devam et Danışman. Open Subtitles هناك سرٌ يربط بينكما بقوة أكثر مما تعتقدان
    Onu bombaya veya Kıbrıs kaydına bağlayan bir şey buldunuz mu? Open Subtitles هل وجدت شيءا يربط به وبين تسجيلات قبرص أو القنبلة؟
    Evet ama bir deri parçası, saç hatta bir tırnak bu hayaleti buraya bağlayan bir şey olmalı. Open Subtitles أجل، لكن ربما هناك قطعة جلد أو شعر أو ظفر أيّ شئ يربط الشبح بالحافلة
    Bir kalıp olmalı. Her şeyi birbirine bağlayan bir model... Open Subtitles حسناً، لابدّ أنّ هناك نمط، أمر يربط بينهم جميعاً.
    Bu üçünü birbirine bağlayan bir kalp arama. Open Subtitles و لا تبحثي عن القلب الذي يربط بينها جميعاً
    Hiçbir veritabanında bu iki kurbanı birbirine bağlayan bir şey yok. Open Subtitles لا شيء في أية قاعدة بيانات يربط بين هذين الضحيتين
    Bu arabayı hala Darius'a bağlayan bir şeyler olmalı. Open Subtitles لا بد من وجود سجلات شيء مازال يربط السيارة بديريس
    Orijinal Geyik Avcısı kurbanlarını diğerlerine, fiziksel yönden başka bağlayan bir şey yoktu ama kopyacının kurbanları... Open Subtitles لم يكن هناك شيء محدد يربط ضحايا صائد الغزلان الأصلي بخلاف أوجه الشبه الشكلية
    Evet, kadın her şeyi bir araya toplayıp bağlayan bir iplik. Open Subtitles نعم, فهي الشئ الوحيد الذي يربط كل هذه الأحداث سوياً
    Bir alandaki eğitim maliyetini beklenen kazanca bağlayan bir uygulama. TED يربط تكلفة المجال بالدخل المتوقع.
    Birincisi, nanopartikülü bağışıklık hücresine bağlayan bir yapıştırıcı gibi davranan E-selektindir. TED يدعى الأول "إي سيليكتن" وهو بمثابة الغراء الذي يربط الجسيمات المتناهية الصغر بالخلية المناعية.
    Hepsini birbirine bağlayan bir sistem mümkün müydü? Open Subtitles نظام ما يربط بينهم جميعاً معاً ؟
    Henüz bunu Hayalet Katile bağlayan bir şey duymadım. Open Subtitles لحد الآن لا أسمع شيئاً يربط هذه بـ"القاتلة الشبح".
    Yengecin baloncuklarını bulduğumuz yer muhtemelen dünyayı aya bağlayan bir geçitti. Open Subtitles ولعلّه الممرُ الّذي يربط الأرض بالقمر.
    Senin virüsü onun yazamayacağını söylemenden başka Pike'ı cinayete bağlayan bir şey yok. Open Subtitles لا شئ يربط "بايك" بالجريمة عدا قولك أن "أرين رابين" لا تعلم كيف تبرمج فيروس
    Burayı Charles'a bağlayan bir şey bulmak istiyorum. Open Subtitles اريد أن اجد شيئا يربط هذا المكان بـ "تشارلز"
    Ashby Picard'ı küçük istasyon Ashby Le Walkin'e bağlayan bir kavis. Open Subtitles تقاطع يربط بين (آشبي بيكار) ومحطة (آشبي والكين) الصغيرة
    Bay James, bu höyükler dünya üzerindeki bir çok medeniyeti birbirine bağlayan bir köprü gibidir. Open Subtitles سيد. (جيمس), "مدافن التل" شيء يربط الحضارات حول العالم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more