"bağnaz" - Translation from Turkish to Arabic

    • متعصب
        
    • متعصبة
        
    • المتعصب
        
    • المتعصبين
        
    • متعصبون
        
    • البيوريتان
        
    DB: Ama bunu söylemek neredeyse yasak ilan edildi, bunu söylemek nasılsa senin bir çeşit bağnaz olduğuna işaret ediyordu. TED ديڤيد برووكس: لكن أصبح غير مسموح به أن نقول أن، لأنها أصبحت كعلامة أنك بطريقة ما يجب أن تكون متعصب.
    Doğru. Ben bir solcuya göre bağnaz biriyimdir. Gitmeliyim. Open Subtitles أنا متعصب حقا لكن لليسار أنا مضطر للذهاب الى هناك قولي شيء مشجعا بسرعه
    O bir bağnaz, ve galaksideki her insan varlığının tam egemenliğine teslim olmuştur. Open Subtitles إنه متعصب دينياً عازم على السيطرة على كل مَن بالمجرة
    Çok iyi anlaşırlarken ufak bir dalaşmada çocuğa bir bağnaz gibi mi yaklaşacak yani? Open Subtitles كانوا يتفاهمون بصورة سريعه ومن موقف واحد قررت غرزيتها بإن تكون متعصبة ؟
    gey evlilikleri ve bağnaz toplumumuzun bunları kabullenememesi üzerine olmalı. Open Subtitles على زواج الشواذ وكيف يرفضه مجتمعنا المتعصب
    Bu bağnaz ukalalar, her an patlamaya hazırlar. Open Subtitles هؤلاء الناس المتعصبين المنمقين يبدو كما لو أنهم ذاهبون لتفجير
    Tuttuğunu öpen, bağnaz ve yobaz herifin tekiydi ve hak ettiğinden daha uzun yaşadı. Open Subtitles لقد كان متعصب بخيل تمكن من أن يٌعمر أكثر من أغلب الجسور
    O ayağı çıplak bağnaz beni hücrelerinden birine tıkmadan önce bu şehri mümkün olduğunca hızlı bir şekilde terk edeceğim. Open Subtitles سأرحل هذا البائسة المدينة بأسرع ما يمكن قبل أن متعصب حافي القدمين يلقي لي في واحدة من خلاياه.
    bağnaz biri için normal gibi duruyordu. Open Subtitles بدا طبيعيا عن شخص متعصب هل ترك لك بطاقته؟
    Hayır. Ama sen Tanrı'nın lanetlediği bağnaz, yobaz bir cadı avcısısın. Open Subtitles كلا.لكنك متعصب وصياد وساحر ملعون.
    O eski-kafalı bir adam. Kendi düzeninde bir bağnaz. Open Subtitles إنه رجل من الطراز القديم متعصب لرأيه.
    Richard, Tabs V konusunda biraz bağnaz. Kutsal boşluk savaşı. Open Subtitles ريتشارد متعصب قليلا حيال حرب ال (space ) ضد (tab)
    John Knox gibi kadınlardan nefret eden bir bağnaz hem İskoçya hem de İngiltere için bir tehdittir. Open Subtitles متعصب كاره للنساء مثل جون نوكس يمكن أن يكون تهديدا لكلا البلدين سكتلندا وانجلترا إذا اتيحت له فرصة .
    Arkadaşım bir gecede bağnaz politikacı oldu. Open Subtitles صديقتي أصبحت سياسيّة متعصبة خلال ليلةٍ وضحاها
    Sana Katolik olduğumu söyledim, bağnaz olduğumu değil. Open Subtitles قلت بأني كاثوليكية و لست متعصبة
    Babanı bağnaz Hıristiyan bir köylüyle caka satarken neden izleyeyim? Open Subtitles لا ارى سببا يجعلني اشاهد والدك يعبث مع يقطينة مسيحية متعصبة .
    14. yüzyıla dönmektense 21. yüzyılı, bağnaz, kaprisli, acımasız, düzenbaz soykırımcı, homofobik, kadın düşmanı, ırkçı, kindar ve şiddet yanlısı bir zorbaya olan inanca bir son vererek kucaklamalıyız. Open Subtitles بدلاً من صياغة عقلنا بالقرن ال رابع عشر يجب أن نحتضن ال 21 برفض الايمان بالارهابي المتعصب
    bağnaz ve ırkçı bir Avusturalyalı'yı dinliyorum da. Open Subtitles إني واقف فحسب أستمع لهذا المتعصب العنصري الأسترالي الأخرق
    Umarım avukat, mahkemenin bağnaz olduğunu kastetmemiştir. Open Subtitles أتمنى ألا يعنى المحامى ضم هذه المحكمة إلى المتعصبين
    Bu da demek ki ya bir nedenden dolayı bağnaz ya da yaşaması için bir nedeni yok. Open Subtitles و بما يعنى أن المتعصبين لقضية ما يختارون شخصا ليس لديه رغبه فى الحياه
    Tamam, Onlar Kaba, Onlar bağnaz, Ve Onlar Hatalılar. Open Subtitles حسناً هم فظون ، هم متعصبون وهم على خطأ
    Uçamıyorlardı ve "glu glu glu" bağnaz Puritan için "saksafon" demekti. Open Subtitles فهم لا يستطيعوا الطيران و "غوبل-غوبل " طوال الوقت لاجل السنة البيوريتان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more