Bak, başına bir şey geldi, ve hiçbir kızla ilişkisi olmadı. | Open Subtitles | انظر، شيء ما حدث له وهو لم يواعد بعض الفتيات |
başına bir şey geldi, bunu hissedebiliyorum. | Open Subtitles | شيء ما حدث لها, أستطيع الشعور بذلك |
Bence başına bir şey geldi. | Open Subtitles | هذا كل ما أقوله أظن بأن شيء ما حدث لها |
Sam, şimdi hiç sırası değil. Ted'in başına bir şey geldi. | Open Subtitles | (سام)، هذا وقت غير مناسب) حصلَ خطبٌ ما لـ (تيد)؟ |
Sam, şimdi hiç sırası değil. Ted'in başına bir şey geldi. | Open Subtitles | (سام)، هذا وقت غير مناسب) حصلَ خطبٌ ما لـ (تيد)؟ |
başına bir şey geldi derken ne demek istedin? | Open Subtitles | ماذا تعني شئ ما حدث ؟ ؟ |
başına bir şey geldi. | Open Subtitles | شئ ما حدث اليها |
Versay'da Georgia'nın başına bir şey geldi. | Open Subtitles | شيء ما حدث ل جورجيا في قصر فرساي |
başına bir şey geldi. İşte söyledim. | Open Subtitles | شيء ما حدث لها هناك لقد قلتها |
başına bir şey geldi sandım. | Open Subtitles | خلت أن شيء ما حدث لك |
John yokken başına bir şey geldi değil mi? | Open Subtitles | شيء ما حدث لكِ و(جون) غائب، صحيح؟ |
Hotch'un başına bir şey geldi. | Open Subtitles | (شيء ما حدث إلى (هوتش |
Hotch'un başına bir şey geldi. | Open Subtitles | (شيء ما حدث لـ(هوتش |