Her neyse, şu yaratık başında bir kafatasıyla tam burada karşılaştı. | Open Subtitles | على أية حال، ذلك السنجاب ركض نحوهم وهو يحمل جمجمة على رأسه |
Bir adam giriş yapmıştı, başında bir yara vardı. | Open Subtitles | كان هنالك رجل حجز في ذلك الوقت لديه كدمة على رأسه |
başında bir yağmurluk vardı. | Open Subtitles | لقد كان يضع معطف مطر على رأسه |
- başında bir yerde "Kaptan" olacaktı. | Open Subtitles | يرجى مراعاة لقب " القبطان" لو سمحت |
Divanda uzanıyordu yanı başında bir koca küllük dolusu sigara izmaritiyle. | Open Subtitles | كانت تستند على الأريكة وبجانبها علبة سجائر كبيرة |
70'lerin başında bir zamanda kızıma bir karınca çiftliği satın aldım. | Open Subtitles | .. ذات مرة في أوائل السبعينيات قمت بشراء مزرعة نمل لابنتي |
başında bir çuval vardı ve bana bunu yaptı. | Open Subtitles | لقد كان يضع كيساً على رأسه ويفعل هذا... |
{\1c00FFFF}Gerçek Saddam'ın başında bir yara izi var. {\1c00FFFF} | Open Subtitles | (صدّام) الحقيقي لديه ندبة على رأسه |
- başında bir yerde "Kaptan" olacaktı. | Open Subtitles | يرجى مراعاة لقب " القبطان" لو سمحت |
Divanda uzanıyordu yanı başında bir koca küllük dolusu sigara izmaritiyle. | Open Subtitles | كانت تستند على الأريكة وبجانبها علبة سجائر كبيرة |
Şimdi size anlatmak üzere olduğum bu hikâye, doksanların başında bir zamanda geçiyor. | Open Subtitles | والآن، هذه القصة التي سأرويها جرت أحداثها في أوائل التسعينات |
Çekici, yirmilerinin başında bir bayan... | Open Subtitles | أنثى في أوائل العشرينات وجذابة |
Kadın, 40'lı yaşların başında bir Asyalı? | Open Subtitles | إمرأة آسيوية في أوائل الأربعينات؟ |