"baş etmek için" - Translation from Turkish to Arabic

    • للتعامل مع
        
    • على التعامل مع
        
    Sonra acıyla baş etmek için kendi yöntemlerimi bulmaya başladım. Open Subtitles بعد ذلك بدأت أبحث عن طرق أخرى للتعامل مع الألم
    Yaşamlarımız boyunca önemli sonuçları olan çok önemli kararlarla karşı karşıyayız. Ve bu kararlarla baş etmek için bir takım stratejilerimiz var. TED نحن نواجه قرارات بالغة الأهمية و لها عواقب هامة طوال حياتنا. و لنا استراتيجيات للتعامل مع هذه القرارات.
    Yozlaşma karşıtı çabaların engellendiği, önemsenmediği veya müdahaleye uğradığı bir ülkede, bu kötülükle baş etmek için yeni stratejilere ihtiyaç var. TED في بلد حيث جهود مقاومة الفساد محبطة ومنكرة ومتعارضة، نحن حقاً نحتاج إلى استراتيجيات جديدة للتعامل مع هذا الوضع.
    baş etmek için her gün Japonca derslerin olacak. TED سيكون لديك فصول تعليم اللغة اليابانية كل يوم لمساعدتك على التعامل مع الوضع.
    Biz polis memuruyuz! Böyle bir şiddetle baş etmek için eğitilmedik ki! Open Subtitles نحن شرطيون لسنا متدرّبين على التعامل مع هذا التوع من العنف
    Bozuk yollardan kaynaklanan ağır titreşimle baş etmek için süspansiyonu güçlendirdik. TED للتعامل مع الاهتزاز الحاد في الطرق الوعرة، عززنا نظام التعليق.
    Bu durumla baş etmek için doğru yol bu değil. Open Subtitles ليست هذه الطريقة المثلى للتعامل مع الأمر
    Bak, daha Billie ve Christy ile baş etmek için hazır bile değiliz bırak üç numaralı kapının ardında ne olduğunu. Open Subtitles افهمي ، نحن لسنا مستعدين للتعامل مع بيلي وكريستي ناهيكِ عن ما قد يكون أو لا يكون خلف الباب الثالث
    Ve seyahat ettikçe, bilimin; özellikle sayısal kayıt tutma ve ölçümün büyük bir imparatorluğun işleyiş sorunlarıyla baş etmek için ne kadar önemli olduğunu gördüm. Open Subtitles وفي سفري، رأيتُ كم كان العلم خاصّة حفظ السجلاّت والقياس هاماً للتعامل مع تحدّيات إدارة امبراطورية فسيحة
    İyi ki böyle sorunlarla baş etmek için eğitilmiş profesyoneller var. Open Subtitles لحسن حظي , هنالك محترفون تدربوا للتعامل مع هذه المشاكل
    Casuslar çok kötü durumlarla baş etmek için eğitilirler. Open Subtitles الجواسيس دربوا للتعامل مع المواقف الصعبة
    Sokaklarda gezen polisler ve suçlularla baş etmek için bir altyapı vardır. Open Subtitles حيث تقوم الشرطة بالدوريات وهناك بنية تحتية موجودة للتعامل مع المجرمين
    Hükümetler bununla baş etmek için mücadele ettiler ama başaramadılar. Open Subtitles كافحت الحكومات للتعامل مع تلك الفوضى ولكنها فشلت
    Avukatlar, kabalıklarla baş etmek için vardırlar. Open Subtitles يتم تدريب المحامين للتعامل مع الجرائم
    Boyunuzu aşan sorunlarla baş etmek için bir araçtır... Open Subtitles طريقة للتعامل مع مشاكل ...أكبر منك ...أكبر من
    Bir köpekle baş etmek için kılıca ihtiyacın yok. Open Subtitles لا تحتاج إلى سيف للتعامل مع كلب
    Knuckle'ın o anda kurduğu plan, delirmiş Youpi'yle ...baş etmek için neredeyse kusursuzdu. Open Subtitles "الخطّة التي وضعها (نوكل) كانت شبه مثاليّة للتعامل مع (يوبي) الهائج"
    Bir entellektüel konu olarak, dünyaya başka türlerin gözünden bakmak bize bu garip anomaliyle baş etmek için yardımcı olabilir, -- bu entellektüel tarihin kesin bir hükmüdür -- şöyle ki, biz bu Darwinist devrimi 150 sene önce yaptık TED كمخلوقات مفكرة .. من خلال النظر الى العالم عبر وجهة نظر الآخرين -الفصائل الاخرى - وتساعدنا على التعامل مع هذا الشذوذ الغريب الذي -- وهذا في سلطة التاريخ الواعي-- هذا الذي لدينا فيه التطور الدارويني منذ ١٥٠ عاما --

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more