"başarılı bir şekilde" - Translation from Turkish to Arabic

    • بنجاح
        
    • بالإنقاذ الناجح
        
    İlk spiral Bolivya'daki hastaların sadece yarısını başarılı bir şekilde tedavi edebildi. TED إن اللفافة الأولى تمكنت أن تعالج بنجاح نصف المرضى في بوليفيا فقط.
    Şimdi sadece makinenin içine girip, makinenin gerekli tüm işlemleri yapıp başarılı bir şekilde beni hamile bırakmasını beklemek. Open Subtitles والآن، ماعلي الا ان ادخل الى الآلة وحينها الآلة ستفعل ما عليها أن تفعل بي من اجل تلقيحي بنجاح
    Sevgi: size yakın olan insanlarla ve bir parçası olduğumuz topluluklarla ilişkilerimizi başarılı bir şekilde yönetmek. TED الحب : يعني القدرة على ادارة علاقاتنا بنجاح مع الاشخاص المحيطين بنا ومع المجتمعات التي ننتمي اليها
    Lise eğitimini başarılı bir şekilde bitirmiş yetenekli öğrencilere iki yıllık bir diploma sunuyoruz TED نحن نقدم شهادة دبلوم سنتين للطلاب الموهوبين الذين أتموا بنجاح تعليمهم في المدرسة الثانوية.
    Tıpta şimdiden kulak, soluk borusu, deri, damar ve kemik gibi karmaşık vücut parçaları yetiştirmek için biyofabrikasyon teknikleri kullanılıyor ve bunlar hastalara başarılı bir şekilde naklediliyor. TED بالفعل في الطب تم استخدام تقنيات الفبركة الحيوية لزراعة اجزاء الجسم المعقدة مثل الاذن و القصبة الهوائية والجلد والأوعية الدموية والعظام والتي تم زراعتها بنجاح داخل المرضى.
    Ve adı geçen birleşik faktörler sayesinde, AİDS salgını Uganda'da çok başarılı bir şekilde geri çevrildi. TED وهذه المجموعة من العوامل في حالة وباء الإيدز بأوغندا قد تم عكسه بنجاح.
    Örneğin, burada kendi kendine başarılı bir şekilde pinpon oynadığın görüyoruz. Bu da oyunlar için potansiyelini göstermektedir. TED مثلاً، هنا نحن نراه يلعب بنجاح لعبة بونج ضد نفسه، و هو يعرض قدرته على اللعب.
    Son olarak burada, Entropica'yı temsili alım satımı yapılan çeşitli hisse senetlerini kendiliğinden keşfedip, düşük fiyata alıp yüksek fiyata satma stratejisiyle değerlendirmesini, yönetimindeki varlıkları başarılı bir şekilde katlayarak büyütmesini izliyoruz. TED أخيراً، نحن هنا نرى إنتروبيكا يكتشف بشكل عفوي و ينفذ خطة اشتري بسعر رخيص، بع بسعر مرتفع في سوق أوراق المالية المحاكي للحقيقة، و يزيد من الممتلكات التي يديرها بنجاح بشكل طردي.
    Ve burada bilgisayar başarılı bir şekilde alanları buldu. Örneğin: Açılar. TED وهنا الكمبيوتر بالفعل وجد هذه المناطق بنجاح فمثلاً ، الزوايا
    Yaptığımız spiralle hastaları başarılı bir şekilde tedavi ettikten sonra, kendimizi gerçekten çok hevesli hissettik. TED بعد علاج المرضى بنجاح باستخذام اللفائف خاصتنا، شعرنا بحماس قوي.
    Geçmişte aynı derecede önemli ekonomi dönüşümlerle karşılaştık ve başarılı bir şekilde onların üstesinden geldik. TED لقد واجهنا في الماضي تحولات اقتصادية خطيرة أيضاً، ولقد تخطيناها بنجاح.
    Eğer kendi duygusal sorunlarından başarılı bir şekilde kaçabilmeyi başarmışsan bu harika. TED إذا استطعتم أن تتخطوا بنجاح شياطينكم العاطفيّة الشخصيّة، فهذا أمر رائع.
    Tek kesinlik belirsizlik ama hâlâ bu kırılganlığı başarılı bir şekilde yönlendiremiyoruz. TED إن اليقين الوحيد هو المظنّة، لكننا لا نواجه تلك الهشاشة بنجاح أو على نحوِ مستدام.
    Kurşun omurgasına saplanmıştı ama başarılı bir şekilde çıkardık. Open Subtitles استقرت الرصاصة داخل عموده الفقري ولكن أزلناها بنجاح.
    Ancak kurtlar başarılı bir şekilde çoğalmak istiyorlarsa, avlanma çabalarının bir vites yükselmesi gerek. Open Subtitles لكن لو أرادت الذئاب أن تتوالد بنجاح فإنّ جهود صيدها يجب أن تزيد.
    O gece Trey rüzgarlar dinmeden önce bir buçuk dakikalığına karısıyla başarılı bir şekilde sevişti. Open Subtitles في تلك الليلة، ثمل تري بنجاح زوجته لمدة دقيقة كاملة ونصف قبل توفي الريح.
    Eğer bellek izlerim onun pozitronik beynine başarılı bir şekilde entegre edilirse, benim yeteneklerime sahip olacaktır. Open Subtitles إنْ أعصاب ذاكرتي متآلفة بنجاح في داخل مَصفوفته البوزيترونية، ينبغي أن يكون لديه كل قدراتي.
    Ve detaylar başarılı bir şekilde uygulandığı zaman... anlaşmazlığı beklemek dışında geriye yapılacak bir şey kalmayacaktı. Open Subtitles وحالما عرفت التفاصيل بنجاح لن يتبقى شيء لعمله فقط انتظار التعقيدات
    Tekniğimin çalışması için, ki kendisine Valeri diyen Cylon üzerinde... başarılı bir şekilde kullandığım bir tekniktir, mahkumun güzelce banyo yapması ve yemesine olanak verilmelidir. Open Subtitles من أجل اسلوبي في العمل التقنية استعملت بنجاح على السيلون المسمي نفسه شيرون فاليري
    Bağırsağın bir kısmı ölü durumdaydı ama hastalıklı kısmı başarılı bir şekilde kesip çıkardık. Open Subtitles وكانت بعضُ الأمعاءِ ميتة كما خمّنّا لكنّنا استطعنا استئصالَ الجزءِ المتضرّر بنجاح
    Bilmeniz gereken şu ki, bu görev sadece bir şekilde bitebilir o da halkımızın New Caprica'dan başarılı bir şekilde kurtarılmalarıdır. Open Subtitles ويجب أن تعلموا أنه توجد نهاية واحدة لأداء المُهمة وذلك بالإنقاذ الناجح لقومنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more