Ben her zaman, her gün başarısız oluyorum. Emin olun çok büyük başarısızlıklarım oldu, herkesin içinde, küçük düşürücü, utanç verici başarısızlıklar. | TED | أنا أفشل دائما، كل يوم، ولقد كان لدى بعض الإخفاقات العظيمة، أعدكم، حيث الكبيرة، المفضوحة، المذلة، إخفاقات محرجة. |
Bu cinsel başarısızlıklar moralinizi bozmasın Çünkü neden biliyomusunuz... | Open Subtitles | يجب ألا تحبطك هذه الإخفاقات البسيطة أتعلم لماذا؟ |
Belli ki seninki gibi bazı başarısızlıklar olacak. | Open Subtitles | من الواضح أنه سيكون هنالك بعض الإخفاقات كحالتك |
Ailenle olan başarısızlıklar. | Open Subtitles | فشلك مع والديك. |
Ailenle olan başarısızlıklar. | Open Subtitles | فشلك مع أبويك |
Biliyorum ki son zamanlarda bazı başarısızlıklar yaşadın. | Open Subtitles | أعرف أنك تعرضت لبعض النكسات مؤخراً |
Bu başarısızlıklar hala peşimizi bırakmıyor. | Open Subtitles | الإرث بسبب تلك الإخفاقات ما زال يطاردنا |
Bütün o testler, doktorlar, başarısızlıklar. | Open Subtitles | كل تلك الفحوصات والأطباء وتلك الإخفاقات |
Geçmiş başarısızlıklar. | Open Subtitles | الإخفاقات السابقة |
Sen söyledin; onların içinde binlerce yerine getirilmemiş sözler, unutulan düşler, birbirinden nefret eden çiftler, başarısızlıklar, aldatmalar, hile, yalanlar! | Open Subtitles | لا تفهم؟ هناك وعود لم تتحقق أوهام فقدت والاحتقار والكراهية، النكسات والإخفاقات، المصائب والأكاذيب... |
Adrian, senin de tecrübe ettiğin bu tarz başarısızlıklar yaşamın bir parçası. | Open Subtitles | وهذا سبب أعتزالي أدريان) النكسات مثل التى) تمر بها هي جزء من الحياة |