Nitekim geri geldiler de. Fakat bilim insanlarının öngöremediği başka şeyler vardı. | TED | ولكنهم لم ينجحوا في ذلك .. وما لا يمكن التنبؤ بها هي أن أشياء أخرى يمكن أن يحدث. |
Diğerlerinde başka şeyler vardı. | Open Subtitles | كان الآخرون معهم أشياء أخرى من جميع الأشكال |
Aslında benim de düşündüğüm başka şeyler vardı. | Open Subtitles | كما ترى، هناك أشياء أخرى كنتُ أفكر فيها. |
Biliyorsun, başka şeyler vardı. | Open Subtitles | حسناً تعلمين، كانت هناك أشياء أخرى على المحك |
Onun aklında çok başka şeyler vardı derinlerde bir yerlerde. | Open Subtitles | ...كانت لديه أشياء أخرى تشغله أشياء تحت سطح الماء |
Her şeyden önce önemsemem gereken başka şeyler vardı, | Open Subtitles | مع هذا ، لدي أشياء أخرى لأقلق عليها |
Evet, belki de aklında başka şeyler vardı Lee, ne dersin? | Open Subtitles | حسنٌ، ربما كان عنده أشياء أخرى في ذهنه، "لي"، صحيح؟ |
Daha başka şeyler vardı. | Open Subtitles | كان هناك أشياء أخرى أيضا. |
başka şeyler vardı. | Open Subtitles | كانت هناك أشياء أخرى. |
Yani, manyakça! (Kahkaha) Size göstermeye niyetlendiğim başka şeyler vardı, ama şimdi onları atlayacağım. Size şimdi herhangi birşeyle hiçbir alakası olmayan başka birşey göstereceğim. | TED | أعني ، هذا جنون ! (ضحك) كنت سأريكم بضعة أشياء أخرى سأقوم بتخطيها أريد فقط أن أريكم شيئا واحدا آخر ليس له أية علاقة بأى شئ. |