İşi aldığımda, başka bir çeşit kamp olduğunu düşünmüştüm . | Open Subtitles | عندما تقدمت للوظيفة ، تخيلت أنه نوع آخر من المخيمات |
Şimdi başka bir çeşit ayna nöron daha var, biraz daha farklı birşeyle bağlantılı. | TED | والآن هنالك نوع آخر من تلك الخلايا العصبية الفرعية والتي تطورت في وقت مختلف |
...Çin gezisinde olan Başkan'dan haber beklerken başkanlık konutundan, buna karşın başka bir çeşit haber su yüzüne çıktı. | Open Subtitles | على اية حال نوع آخر من الأخبار قد ظهرت من الرئاسة |
Ya da herhangi başka bir çeşit geyik. | TED | أو بالفعل، أي نوع آخر من الغزلان |
- Gördüğünüz gibi yapmadım, buradayım ve ve beraberce başka bir çeşit köpek balığı yakalamaya çalışacağız. | Open Subtitles | ولكن كما تعرف، لم أفعل لذا ها أنا ذا، و... سنحاول اصطياد نوع آخر من القروش |
başka bir çeşit sevgi daha var, Amanda. | Open Subtitles | ولكن هناك نوع آخر من الحب أماندا |
Bu kadınların yolu, başka bir çeşit ceset... peşinde olan gökbilimcilerle asla kesişmez. | Open Subtitles | بحث أولئك النسوة لم يقطع الطريق أبداً عن الأبحاث التي يقوم بها علماء الفلك و الذين كانوا بدورهم يقتفون أثر نوع آخر من الأجسام انها الأجرام السماوية |