Ama başkaları için en basit olan bir şey, benim için imkansızdır. | Open Subtitles | ولكن ما كان دائماً شديد السهولة بالنسبة للآخرين هو مستحيل بالنسبة لي |
İşinden ayrıldın ve başkaları için çalışmak istemiyorsun. | Open Subtitles | تتستقيل من عملَكَ , و لا تَحْبُّ العَمَل لدى للآخرين |
Ve şimdi o kendisi için yaşadığı gibi başkaları için de yaşıyor... daha fazla yiyor. | Open Subtitles | وبما أنها الآن تعيش للآخرين ومن أجلها أيضاً فهي تأكل أكثر |
başkaları için savaşmaktan bıkmışlardı ve artık kendi hürriyetleri için savaşıyorlardı. | TED | انتهوا من القتال من أجل الآخرين الآن، قاتلوا من أجل حريتهم. |
başkaları için birşey yapmaları da yeterli olabiliyor. | Open Subtitles | حتى عندما يفعلون ذلك من أجل الآخرين فحسب |
başkaları için çok yaptın. | Open Subtitles | أنتما تعملان كثيراً لأجل الآخرين |
başkaları için karşılıksız çalışan insan köledir. | Open Subtitles | الجل الذى يعمل للأخرين بدون مقابل هو مجرد عبد |
başkaları için Berlin'e konumundan ötürü cazip bir hedef gözüyle bakmak bir hata olacaktır. | Open Subtitles | سيكون من الخطأ للآخرين أن يجعلوا برلين ،هدفًا لهم، بسبب موقعها باعتبارها هدفا مغريا |
başkaları için çizebileceğin gücü benim içinde biraz çizebileceğini biliyorum. | Open Subtitles | والآن بما انني أصبحت أعلم أنك تستطيع أن ترسم قوى للآخرين ،سترسم لي أنا أيضاً |
Sen iyi bir evlatsın. Hep başkaları için bir şeyler yaparsın. | Open Subtitles | , أنت ابن صالح دائما ما تفعل الأمور للآخرين |
Şu an yapabileceğin en iyi iş başkaları için dua etmek. | Open Subtitles | .يبقى ما سيحدث مجهول كل ما تستطيع فعله الآن .هو الدعاء للآخرين |
Senin akrabaların başkaları için birer yabancı | Open Subtitles | . . إنهم أقرباء لكِ لكن رجال غرباء للآخرين |
başkaları için yapay nefret yaratarak kendinden nefret ettiğin gerçeğinden kaçmaya çalışıyorsundur. | Open Subtitles | بإدعاء كراهيتك للآخرين.. ليس عليك أن تواجه حقيقة.. أنّك تكره نفسك حقاً! |
Yemekten vaz geçmezler yine ancak bunun yerine başkaları için bir ziyafet olurlar. | Open Subtitles | حتى أنهم لا يتوقفون للغذاء، وعوضاً عن ذلك يُصبحون وليمةً للآخرين |
Ama kendin için savaşma, başkaları için savaş, senin çabanla başkaları kurtulabilir. | Open Subtitles | لكن لا تُحارب من أجل نَفسُكَ حارب من أجل الآخرين لربما الآخرونَ سيخلصونَ من خلال جُهدكَ |
Bu başkaları için kendini feda etme isteğin harika bir şey olabilir ama bu kendi mutluluğun ile ilgili olunca en zayıf noktan oluyor. | Open Subtitles | استعدادك للتضحية من أجل الآخرين نقطة القوة لديك بالتأكيد، لكن حين يتعلّق الأمر بسعادتك، فهي تصبح نقطة ضعف. |
Vakit kendin için yaşama vakti, başkaları için değil. | Open Subtitles | لقد جاء الوقت الذي تعيش فيه من أجل نفسك, لا من أجل الآخرين. |
İstediğini, başkaları için bir kenara koyar mıydın? | Open Subtitles | وانت هل ستضعي جانبا ما تريدي من أجل الآخرين ؟ |
başkaları için kullandın. | Open Subtitles | بل لأجل الآخرين. |
başkaları için canını ortaya koyan bir adamın yüreğini hissettim. | Open Subtitles | شعرت بقلب انسان مستعد ان يضحي بحياته للأخرين |
Sen başkaları için kendini feda eden birisin. | Open Subtitles | أنت هو الرجل الذي يُضحي بحياته من أجل الأخرين . |
Pekâlâ, bencil olmamak ve başkaları için bir şey yapmak adına bu iki kuponu Dee'ye verip spa işini onun yapmasını öneriyorum. | Open Subtitles | حسناً لكي لا أكون متشائم.. وأفعل الهراء لأشخاص آخرين.. سأقترح بأننا نعطي القسائم الى ديي |