Düşünüyorum da, belki ben gitmeden önce... bir anlaşma yapabiliriz... ben oradayken başkalarını görmemizde herhalde bir sakınca yoktur, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أنه قبل أن أرحل، يمكننا الإتفاق على أن مقابلة أناس آخرين بينما أنا بعيد، |
Yani artık çocuk değiliz... ve birbirimizden 4600 kilometre uzaktayken başkalarını görmemeyi... başkalarıyla çıkmamayı düşünmek aptallık olur. | Open Subtitles | أعني، لسناً أطفالاً و من السخيف إعتقاد أن مسافة 3.000 ميل بيننا، و لايمكننا مقابلة و مواعدة أناس آخرين. |
Baba, bazen başkalarını mutlu etmek için bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | ابي, بعض الاحيان تحتاج ان تفعل اشياء لتجعل الاخرين سعداء |
Demek ki, sözsüz dil dediğimizde, başkalarını nasıl yargıladığımızdan, başkalarının bizi nasıl yargıladıklarından ve bu yargılamaların sonuçlarından bahsediyoruz. | TED | لذا فإننا حين نفكر في التعابير غير اللفظيه نحن نفكر في الحكم على الاخرين .وكيف يحكمون علينا وما هي النتائج؟ |
Kime güvenebileceğimi öğrenmek için çağırdım, başkalarını da çağıracağım. | Open Subtitles | أنا أتناول العشاء معك كما سأفعل مع الأخرين للتعرف على من يستحق أعطاءه تلك الثقة. |
İstesem yemek de bulurum, başkalarını da doyururum. | Open Subtitles | إذا كنت أريد الأكل , أستطيع العثور على أكل. لنفسي و للآخرين. |
Ama biz bu yetenekleri sıklıkla başkalarını yönlendirmek için kullanırız. | Open Subtitles | و لكننا غالباً ما نستخدم هذه المهارة في التلاعب بالآخرين |
Kendini çok sev ki başkalarını engeller olmadan ve yargılamadan sevebilesin. | TED | اغمر نفسك بالحب حتى تفيض على الآخرين. بدون حواجز وبدون أحكام. |
Facialarla ilişkili olduğuna inanmışsa başkalarını da inandırması muhtemel... | Open Subtitles | اذا كان يعتقد انه متورط في الكوارث . فربما يكون أقنع آخرين بذلك أيضاً |
Adebisi'yi, kendisiyle beraber başkalarını yok ederken gördüm. | Open Subtitles | تعلَم، لقد رأيتُ أديبيسي يُدمرُ آخرين بتدميرِهِ الذاتي |
Eğer kız arkadaş, erkek arkadaş değilseniz, başkalarını öpmeyerek bir sürü vakit kaybediyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم قضيتم وقت لا تقبلون فيه أناس آخرين هذا شيء من أشياء العشيق والعشيقة |
başkalarını rahatsız etmeden ve rahatsız edilmeden pratik yapabileceği bir yeraltı odası inşa etti. | TED | ثم بنى غرفة تحت الارض حيث يُمكنه التدرب دون مقاطعة أحد ولا يزعج الاخرين كذلك. |
1992 Olimpiyatlarında İrlanda adına gümüş madalya kazanmış. Burada antrenman yapmış. başkalarını eğitmiş. | TED | ربح الميدالية الفضية لإيرلندا في أوليمبياد ال1992 وهو يتمرن في هذه الفسحة ويمرن الاخرين. |
Bunca zaman başkalarını tekmeledik, şimdi tekme yeme sırası bizde. | Open Subtitles | لقد كنا نقهر الاخرين لوقت طويل و لقد حان الوقت ليقضوا علينا |
Dedim ki, başkalarını yargılamayın yoksa sizi de yargılarlar. | Open Subtitles | قُلت, لا تحاكموا الأخرين.. وألا فستحاكمون |
Yani başkalarını güvenemez. Onların hepsi hırsız. | Open Subtitles | أعني أنه لا يمكنه أستخدام رجاله الأخرين فهم محتالين |
başkalarını düşünmüyor. Onları anlamak ve maddiyata dayalı yaşamamalarını arzuluyorum. | Open Subtitles | أنهم يعملون لمصلحتهم الشخصية فقط وليس للآخرين |
Gerçek bir lider. başkalarını etkilemede Allah vergisi yetenek. | Open Subtitles | أي أنه زعيمٌ أصلي ، يظهر للآخرين بأنه أفضل منهم |
İş dünyasında ise biz kazanalım diye başkalarını feda etmeye istekli insanlara bonuslar veriyoruz. | TED | في مجال الأعمال، نعطي منحا لأشخاص مستعدين للتضحية بالآخرين لعلنا نفوز. |
Biliyorum fakat artık kendine odaklanmayı bırakığ birazda başkalarını düşünmelisin. Diğerlerinin senin bu gece restorana gidip yerleri paspaslamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | أعرف عليك أن تتوقفي عن هذه الأنانية وتفكري بالآخرين |
Aslında başkalarını çok hızlı okuyabilirim, ama sizin gibi biriyle hiç karşılaşmamıştım. | Open Subtitles | عادةً أستطيع قراءة الآخرين بسرعة كبيرة ولكني لم أقابل مثلكِ من قبل |
Muhtemelen çok yakında ya kendini ya da yine başkalarını öldürecek. | Open Subtitles | هو على الارجح سيقتل مجددا اما نفسه او اخرين قريبا جدا |
Belki başkalarını da aramalıyız belki birisi bize ne olduğunu söyleyebilir. | Open Subtitles | ربما يجب علينا ان نذهب و نبحث عن اشخاص ااخرون غيرنا,من المؤكد وجود اشخاص اخرون |
Yolda başkalarını bulduk, hatta çok daha fazlası geride kaldılar. | Open Subtitles | لقد إلتقيت بآخرين فى الطريق و هناك المزيد خلفنا |
başkalarını denedim, seni başkasıyla bile yarıştırdım. | Open Subtitles | لقد إختبرت أشخاصا أخرين و لكن لا يوجد من يسلبقك |
Öte yandan, sen, kendinden önce başkalarını düşünüyorsun. Ölmekte olan insanlara yardımcı oluyorsun. | Open Subtitles | أنت, فيهذهالأثناء, حبك للغير و بقائك مع المحتضرين |
Görüyorsun, suçları tahmin eden sistemi yapan kişiler bunu başkalarını düşündükleri için yapmadılar. | Open Subtitles | أترى، الاشخاص الذين طوّروا نظام التنبوء بالجريمة لا يفعلون ذلك لشيء من الإيثار |