Çocuklar, bu harika bir şey. Belediye Başkanı ile tanışacağım. | Open Subtitles | ولد , هذا شيء عظيم أحصل على لقاء لرئيس البلدية |
Ahh, bir güzellik abidesi. Meksika Başkanı için üretmişlerdi. | Open Subtitles | إنّه جميل، تمتّ صناعته خصيصاً لرئيس المكسيك |
Grubun Başkanı ben olmasam, aynı şeyi ben de isterdim. | Open Subtitles | إذا أنا ما كنت الرئيس منه، أنا أريد نفس الشيء. |
Erkek Saç Kulübü'nün sadece Başkanı değilim aynı zamanda üyesiyim. | Open Subtitles | أنا لست الرئيس فقط لنادى الشعر للرجال. أنا أيضاً عضو. |
Fabrika sahibi, avukat, duvarcı ve doktor oldular, biri de Birleşik Devletler Başkanı. | TED | أصبحوا عمال مصانع و محامين و بنائين وأطباء، واحد منهم رئيس للولايات المتحدة. |
Birleşik Devletler Başkanı'nın ipini çekmekten söz ediyoruz. | Open Subtitles | أننا لابد أن نوقع برئيس الولايات المتحدة الأمريكية |
Yerel halktan iki genç Emma Duvall ve Audrey Jensen Belediye Başkanı'nın öldürülmesiyle ilgili sorgulanmak üzere aranıyorlar. | Open Subtitles | (إيما دوفال) و(أودري چنسن) مطلوبتان للتحقيق في تهمة قتل العُمدة. |
Henry Addison. Şimdi belediye Başkanı için çalışıyor, inanabiliyor musun? | Open Subtitles | هنرى أديسون يعمل الأن لرئيس البلدة إذا أنت يمكنك أن تصدق ذلك |
Summer da, Birleşik Devletlerin ilk kadın Başkanı olacak. | Open Subtitles | سمر, ستصبح الإمرأة الأولى لرئيس الولايات المتحدة الأمريكية |
Belediye Başkanı onu, şehri robotlara karşı koruması için tuttu. | Open Subtitles | إنّه يعمل الآن لرئيس البلدية يدافع عن المدينة من الرجال الآليين العمالقة |
Belediye Başkanı tüm otellerin boşaldığını görünce sarsılabilir. | Open Subtitles | لرئيس البلدية , عندما يدكر أن كل غرف الفادق خالية الأن ؟ |
Bir kulüp Başkanı ile yatıp da bir hafta sonra öylece ortaya çıkamazsın. | Open Subtitles | لا يمكني السماح لرئيس النادي يقضي وقتً معكٍ ، و من ثم تظهرين بعد ذلك بأسبوع ، كما تعلمين |
Anna Foster, başkanın kızı, Prag Başkanı ve karısıyla temaslarda bulundu. | Open Subtitles | ابنه الرئيس انا فوستر اخذت جولة مع رئيس بلدية براغ وزوجته. |
Togo'nun eski Başkanı beklemek zorunda, efendim. Bu bir şaka değil. | Open Subtitles | الرئيس السابق ل توجو سيتوجب عليه الإنتظار , هذه ليست مزحة |
-Bu planın işe yarayabileceğine dair Başkanı ikna etmem gerekecek. | Open Subtitles | يجب على أن أقنع الرئيس ان هذه العملية سوف تنجح |
Denetim ile Baidu Başkanı Robin Li, bir zamanlar Çin halkının rahatlık karşılığında belirli bireysel haklardan vazgeçmek istediğini söylemişti. | TED | مع الرقابة، قال ذات مرة روبن لي، رئيس بايدو، الصينيون على استعداد تام للتخلي عن بعض الحقوق الفردية مقابل المصلحة. |
Anladığım kadarıyla o hiç bir yerin gelecekteki Başkanı falan olamaz. | Open Subtitles | أخر ما انا أقلق بشأنه ، أنه رئيس المستقبل لأي مكان. |
Anladığım kadarıyla o hiç bir yerin gelecekteki Başkanı falan olamaz. | Open Subtitles | أخر ما انا أقلق بشأنه ، أنه رئيس المستقبل لأي مكان |
Birleşik Devletler Başkanı'nın ipini çekmekten söz ediyoruz. | Open Subtitles | هذا يعني أننا لابد أن نوقع برئيس الولايات المتحدة الأمريكية |
- ... Belediye Başkanı'nın öldürülmesiyle ilgili... | Open Subtitles | - مطلوبتان للتحقيق .. |