Şu sıralar bu benim için gerçekten çok heyecan verici çünkü artık İş Geliştirme Departmanı Uzman Başkanı altında, Dernek Başkanı'nın asistanı olarak çalışıyorum. Bu benim yeni ünvanım. | TED | حالياً أنا مبتهجه جداً في الواقع أصبحت المساعد الجديد للمدير تحت نائب الرئيس الأول لتطوير الأعمال هذا هو لقبي الجديد |
Size çok iyi bir haberim var. Size, BM İstatistik Birimi Başkanı’nın | TED | ولديّ أخبار سارة للغاية لكم. لدي أخبار سارة وهي أن الرئيس |
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın emri. | Open Subtitles | بأمر مِنْ رئيسِ الولايات المتحدة الأمريكية! |
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın emri. | Open Subtitles | بأمر مِنْ رئيسِ الولايات المتحدة الأمريكية! |
Belediye Başkanı'nın masasındaki herkes Kiraz Jübilesi sipariş etti. | Open Subtitles | منضدة رئيسَ البلدية كُلّ الحاجة يوبيل كرزِ. |
- Vakit nakittir, Başçavuşum. - Evet ama, bu Belediye Başkanı'nın arabası. | Open Subtitles | الوقت هو المالُ سيارة رئيسَ البلدية |
Birleşik Devletler Başkanı'nın ipini çekmekten söz ediyoruz. | Open Subtitles | أننا لابد أن نوقع برئيس الولايات المتحدة الأمريكية |
Gündemim ülkene yardım etmek değil. Sorumluluğum, ABD Başkanı'nın, kararlarını... gerçeklere dayanarak vermesini sağlamak. | Open Subtitles | علمي ليس بمساعدة بلادك ولكن مسئوليتي أن أتأكد بأن الرئيس |
Rusya Başkanı'nın inmesinin planlandığı sıra. | Open Subtitles | هذا يواكب الجدول الزمنى لوصول الرئيس الروسي |
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın kızı Christina Adams teşrifiyle bu geceki sonbahar dansımızı onurlandıracak. | Open Subtitles | لدينا هذا المساء وسوف تدخل في الرقص مع ظهور له شرف من جانب ابنة الرئيس |
Kore Başkanı'nın kızı İtalya'da kaçırılmış. | Open Subtitles | إبنة الرئيس الكورى تم إختطافها فى إيطاليا |
Birleşik Devletler Başkanı'nın emriyle füzeyi imha et derhal. | Open Subtitles | قم بتدمير الصواريخ حاليا من اوامر الرئيس الامريكي |
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın emri. | Open Subtitles | بأمر مِنْ رئيسِ الولايات المتحدة الأمريكية! |
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın emri. | Open Subtitles | بأمر مِنْ رئيسِ الولايات المتحدة الأمريكية! |
İkiniz de artık Belediye Başkanı'nın desteğini unutun. Çünkü sen cüzzamlısınız. | Open Subtitles | لا تُتوقّعْ رئيسَ البلدية أَنْ يُساعدَك أمّا، لأن بعد هذا، أنت a مصاب بداء الجذام. |
Birleşik Devletler Başkanı'nın ipini çekmekten söz ediyoruz. | Open Subtitles | هذا يعني أننا لابد أن نوقع برئيس الولايات المتحدة الأمريكية |