"başkan ile" - Translation from Turkish to Arabic

    • مع الرئيس
        
    • إلى الرئيس
        
    • الى الرئيس
        
    Ve Amanda Tanner'a Başkan ile görüşme işinin yattığını söyle. Open Subtitles ويمكنكِ إبلاغ أماندا تانر أن الاجتماع مع الرئيس قد أُلغي
    Senin hiç ona ulaşmadan direkt Başkan ile iletişim kurmandan. Open Subtitles أن لديكِ صلاحية مباشرة للتحدث مع الرئيس دون الرجوع إليه
    Ah, aslında kendisi, Başkan ile de özel görüştü, ama maalesef, ama resim çektirecek zaman omadı. Open Subtitles في الواقع هو التقى بشكل خاص مع الرئيس لكن للأسف، لم يكن هناك وقت لأخذ صورة
    Babanızın Başkan ile gol oynayıp oynamaması umurumda değil. Open Subtitles لا يهمني ان كان والدك يلعب الجولف مع الرئيس
    Başkan ile konuşmadan görüntülü bir onay almak istiyorum. Open Subtitles أريد تأكيداً مرئياً قبل أن أتحدث إلى الرئيس
    Başkan ile konuşur o. Open Subtitles ستتحدث الى الرئيس
    Bir açıklaması olduğunu, ama direkt Başkan ile konuşmak istediğini söylüyor. Open Subtitles لديه تفسير ولكنه يريد التحدث مباشرةً مع الرئيس
    General kongre komitesine brifing veriyor, müdür de Başkan ile görüşmeye hazırlanıyor ve verilerimizi istiyor. Open Subtitles الجنرال يتحدث امام لجنة من الكونغرس و المدير يلتقي مع الرئيس خلال ساعة و يريد رأينا
    Donanma Bakanı'nı bilgilendirmek için yolda ve dönüşte de Başkan ile bir randevusu var. Open Subtitles إنه في طريقه لتبليغ الموجز للأمن العسكري والذي بدوره له موعد مع الرئيس
    Bu da, Başkan ile Jeannine Locke'un... bir ilişkisi olduğunu onaylandığını düşünmemize neden oluyor. Open Subtitles والتي, في رأيي, يؤكد الى حد كبير جانين أن لوك كانت على علاقة غرامية مع الرئيس
    Başkan ile yanlız olmadığını kanıtlayacak hiç delilimiz yok. Open Subtitles ولذلك لا يوجد أي دليل على أنها لم تكن وحدها مع الرئيس
    Başkan ile iyi iş çıkardın. Duyduğuma göre yeşil ışığı yaktı. Open Subtitles لقد عملت عملًا رائع مع الرئيس, لقد سمعت أنه أعطانا الضوء الأخضر
    Bu öğlen, Çin elçiliği de Walker yönetimini Çin'in, Pekin'in arkasından iş çevirip anlaşmalar yapan ve rüşvet suçlamalarıyla karşı karşıya olan bir Başkan ile anlaşma yapmayacağını söyleyerek ayıpladı. Open Subtitles بعد ظهر هذا اليوم، الصين أدانت السفير ايضا الإدارة ووكر قائلا ان الصين لن تتفاوض مع الرئيس الذين تعامل
    Süper.Bu durumda Başkan ile konuşman gerekiyor. Open Subtitles حسناً إذاً، جيّد، أريدك أن تتكلم مع الرئيس
    Bağlıyorum efendim. Başkan ile konuşuyorsunuz. Open Subtitles سوف أوصلك إليه الآن ، سيدي أنت الآن مع الرئيس
    Beyler, Başkan ile beni yalnız bırakabilir misiniz lütfen? Open Subtitles هل يمكن أن تغادروا لأتحدث مع الرئيس على انفراد من فضلكم؟
    İşlerimizi sürdürmek ve ailelerimizi geçindirmek için cinsel tercihlerimizi saklamaktan kelimenin tam anlamıyla Başkan ile aynı masada yer almaya ve başkanın ikinci göreve başlama töreninde anılmaya başlandık. TED أصبحنا لا نخبئ هويتنا الجنسية حتى نحافظ على أعمالنا و عائلاتنا و أصبحنا نجلس على نفس الطاولة مع الرئيس واعترافه في خطابه الرئاسي الثاني.
    Başkan ile temas sağlandı, araçlarla geliyor. Open Subtitles دون أي اتصال مع الرئيس وهو في السيارة،
    Bugün Başkan ile içebilirsiniz. Open Subtitles يمكنكم تناول الشاي مع الرئيس اليوم
    First Leydi, acil serviste Başkan ile birlikte. Open Subtitles السيدة الأولى في غرفة الطوارئ مع الرئيس
    Az önce Başkan ile konuştum. Open Subtitles لقد تحدثت إلى الرئيس للتو
    Ben Başkan ile konuşmak istedim. Open Subtitles -لقد طلبت التحدث الى الرئيس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more