"başkan yardımcısı'nın" - Translation from Turkish to Arabic

• نائب الرئيس
• لنائب الرئيس
• نائبة الرئيس

İyice kontrol etmezsem Başkan Yardımcısı'nın ofisinin önünden bile geçemem bir daha.
ان لم اتحقق جيدا فل استطيع المرور من امام مكتب نائب الرئيس

Başkan Yardımcısı'nın yeğenimi, babama vereceğinden haberin var mı? - Evet.
هل علمتي بشأن خطة نائب الرئيس بتسليم إبن أخي إلي أبي؟

Başkan Yardımcısı'nın Yargıtay'daki davadan neden geri çekildiğini biliyor musun?
أتعلم لماذا قام نائب الرئيس بسحب قضيته من المحكمة العليا؟

Başkan Yardımcısı'nın olayı hakkında sürekli şikayet ve telefon alıyoruz.
إننا نتلقى العديد من الإتصالات والشكاوي بخصوص قصة نائب الرئيس

Sonra da Başkan Yardımcısı'nın yemin töreninde ateş ettin ve üzerinde bu vardı.
ومن ثم ظهرتِ لمراسم أداء اليمين لنائب الرئيس تطلقين من مسدس وتحملين هذا

Bakın Peder Dale, Başkan Yardımcısı'nın kilisenize ruhani bir danışman olarak sizi dinlemeye gelmesini mi yoksa, sadece bir kaç fotograf çektirmek ve bağış sandığınıza bir kaç bozukluk atmak için ...gelmesini mi tercih edersiniz?
حضرة القسيس دايل، هل تصغي نائبة الرئيس إليك؟ تطلب منك الاستشارة الروحية؟ أم أنها، كما تعلم

Buraya bana Başkan Yardımcısı'nın hala onlarla aynı ligde oynadığını mı söylemeye geldin?
أأنت هنا لتخبرني أن نائب الرئيس ما زال معهم بالاتحاد؟

- Yok efendim. Bu talep Başkan Yardımcısı'nın makamından geliyor. Bize yardım edebilir misiniz?
هذا الطلب من مكتب نائب الرئيس هل تستطيع مساعدتنا؟

Bu talep Başkan Yardımcısı'nın makamından geliyor. Bize yardım edebilir misiniz?
هذا الطلب من مكتب نائب الرئيس هل تستطيع مساعدتنا؟

Başkan Yardımcısı'nın konuşması hakkında konuşmamız gerek.
نَحتاجُ للتَحَدُّث عن خطاب نائب الرئيس, موافق؟

Başkan Yardımcısı'nın hangi donmuş yoğurdu alacağına karar veriyoruz.
ماذا تفعلون؟ يحاول معرفة ما هي النكهة من الزبادي التي يجب أن تحصل عليها نائب الرئيس

Başkan Yardımcısı'nın yeni ofis yüzü benim.
أَنا الوجه الجديدُ في مكتب نائب الرئيس. حسنا؟

Başkan Yardımcısı'nın seni hazırlamak için bu kadar ilgi göstereceğini sanmazdım senden beklentisi yüksek değilse tabii.
أشكُّ أنّ نائب الرئيس كان سيهتمُ بك شخصيا إلاّ إذا كانت آمالهُ فيك عالية جدا.

Bu akşam başkentte Başkan Yardımcısı'nın da katılacağı bir yemekte gazilere konuşma yapacağım.
سأقدّمُ خطابا خلال عشاء خاصٍ بمصابي الحروب الليلة، في العاصمة، نائب الرئيس سيكون حاضرا.

Başkan Yardımcısı'nın evdeki ofisine girmen gerek.
أريدك أن تدخل إلى مكتبِ نائب الرئيس المنزلي.

Dün Başkan Yardımcısı'nın sizinle konuştuğunu biliyorum adalet olarak...
أعلم أن نائب الرئيس تحدث إليك بالأمسو لأكونعادلة..

Başkan Yardımcısı'nın ve karısının bu tür saçma sıkıntılar ile uğraşmasına üzüldüm.
أنا آسف بأن نائب الرئيس و زوجته عليهم أن يَمروا في هذه المحنة.

Başkan Yardımcısı'nın ve karısının kendi adına konuşmasına izin vereceğim.
سأترك نائب الرئيس و زوجته يتحدثون عن أنفسهم.

Ama Başkan Yardımcısı'nın pozisyonundan kaynaklanan bir politik yaklaşım işleri karıştırıyor.
ولكن هناك الجانب السياسي لنائب الرئيس وموقفه المثير للتساؤلات

Oh, geri geldin. Başkan Yardımcısı'nın kocası, Daniel Douglas Langston, için tören az sonra başlayacak.
لقد عدتِ جنازة زوج نائبة الرئيس