O zaman önerim bütün devlet başkanlarının katılacağı bir toplantıdır. | Open Subtitles | بعد ذلك أقترح اجتماع مع جميع رؤساء الدول. |
Bütün kulüp başkanlarının bugün öğle yemeğinden sonra idareye gelmeleri gerekmektedir. | Open Subtitles | هناك إجتماع إلزامي في المكتبِ في الغداءِ اليوم لكُلّ رؤساء النادي. تذكّرْ،اللّيلة نُواجهُ مقاطعة بيرن شانج. |
Bütün kulüp başkanlarının adına, geldiğiniz için size teşekkür etmek isteriz. | Open Subtitles | نيابة عن رؤساء النوادى نريد أن نشكركم لمجيئكم |
Hayır, hayır. Ama sanırım Amerikan başkanlarının adını saymaya bağladığında biraz garip gelmişti. | Open Subtitles | كلا , أقصد , كان غريبًا عندما قمت بتسمية الرؤساء الأمريكان بالترتيب |
Devlet başkanlarının Başbakanla Başbakanlıkta buluşmaları bekleniyor. | Open Subtitles | وسيلتقي الرؤساء مع رئيسة الوزراء في مكتبها |
Ayrıca bu şehirdeki ve bu ülkedeki insanlar, başkanlarının kendileriyle omuz omuza durduğunu bilip daha da güçlü olacaklar. | Open Subtitles | وسيكون ناس هذه المدينة وناس هذه الدولة أقوى بعد أن يعرفوا أن رئيسهم وقف بجانبهم |
Herkes başkanlarının bir dolandırıcı olup olmadığını bilmek ister. | Open Subtitles | لأن الشعب يجب أنّ يعلم ' '.أيّاً كان رئيسهم نصاباً أمّ لا |
Dow ve SP 500 ikinci günü de düşüşle tamamlarken yönetim kurulu başkanlarının ani istifası sonucu United Technology senetleri, %8 düştü. | Open Subtitles | مؤشر داو جونز وستاندرد اند بورز انخفضا لليوم الثاني على التوالي لينزلق الأسهم التقنية المتحدة ثمانية بالمئة بعد استقالة رئيسها التنفيذي فجأة |
Kazara çeşitli Amerikan başkanlarının fotoşopladığım resimlerini almışsın. | Open Subtitles | شكلك حملتي بالخطأ ملف الصور الخاص بي |
Bu arada, dünyanın her yerinden devlet başkanlarının açıklamaları geliyor. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، تصلنا تصريحات من رؤساء الدول في أنحاء المعمورة. |
Bence bölge başkanlarının üçte birini kapatırsın parlamento grubunda belki biraz daha fazlasını ama bu yine de yetmez. | Open Subtitles | أستطيع ان اقول ان ثلث رؤساء المناطق بصفك ويمكن الكثير من برلمانيي الحزب ولكنه غير كافي |
Devlet başkanlarının acil operasyon merkezlerini bizzat açtıklarını gördüm. Böylelikle hastalığın durdurulması için uluslararası yardım kampanyalarını şahsen koordine edebilecek ve destekleyebileceklerdi. | TED | رأيت رؤساء دول يفتتحون مراكز عمليات طارئة بأنفسهم ضد الإيبولا بحيث ينسقون و يشرفون شخصيًا ويقودوا هذا العدد الكبير من الدعم الدولي في محاولة لوقف هذا المرض. |
Bunlar Ember'ın tüm belediye başkanlarının resimleri. | Open Subtitles | هذه الصورِ مِنْ كُلّ رؤساء الجمرةِ |
Birleşik Devletlerin başına geçmiş tüm devlet başkanlarının büyük hayranı olduğumu söyleyemem özellikle de şimdikine. | Open Subtitles | استطيع فقط ان اقول ليس انا بالظرورة ان اكون معجبة الكبيرة لجميع رؤساء الولايات المتحدة خاصا" الحاليا" الموجود الان |
Şimdiye kadar, sadece devlet başkanlarının paraları böyle güzel bir şeye yetiyordu, ve çalıştırması öyle basit ki bir çocuk bile yapabilir. | Open Subtitles | حتى الان , الرؤساء فقط تمكنوا من تحمل تكاليف قطعة معدات رائعة مثل هذه وهى سهلة التشغيل للغاية حتى هذا الفتى ممكن أن يفعلها |
Görev dönemi sonuna yaklaşan devlet başkanlarının ve senatörlerin şunu demeleri için bir kampanya başlatmak istiyorum: | Open Subtitles | أود أن أبدأ حملة ل ما يسموه "البطة العرجاء" الرؤساء و السيناتورز و الناس ليقولوا |
başkanlarının eğlendiğini, fazla kasılmadığını görmeleri önemli. | Open Subtitles | مهم أن يروا رئيسهم يلهو وليس جادياً دائماً مهم أن يروا رئيسهم يلهو وليس جادياً دائماً |
Eğer Rusya, başkanlarının ölümüyle ödemeyecekse o halde, yeni müttefiki, Birleşik Devletler, vatandaşlarının hayatlarıyla ödeyecek. | Open Subtitles | إذا لم تدفع (روسيا) الثمن بحياة رئيسها إذاًَ فحليفتها الجديدة، الولايات المتحدة ستدفع الثمن من حياة مواطنيها |
Eğer Rusya, başkanlarının ölümüyle ödemeyecekse o halde, yeni müttefiki, Birleşik Devletler, vatandaşlarının hayatlarıyla ödeyecek. | Open Subtitles | ,لو لم تدفع (روسيا) الثمن من حياة رئيسها إذاً فحليفتها الجديدة، الولايات المتحدة سوف تدفع الثمن من حياة مواطنيها |
Kazara çeşitli Amerikan başkanlarının fotoşopladığım resimlerini almışsın. | Open Subtitles | شكلك حملتي بالخطأ ملف الصور الخاص بي |