"başkent'" - Translation from Turkish to Arabic

    • في العاصمة
        
    Son altı ayda Başkent bölgesinde 27 cirit satılmış. Open Subtitles سبعة وعشرون رمحا بيعت في العاصمة في آخر ستة أشهر.
    Başkent Sanat Suçları'ndansınız değil mi? Open Subtitles أنتمن،قسم جناياتالفنون، في العاصمة ، صحيح ؟
    Başkent Sanat Suçları, var mı yeni haber? Çaylak ajan yarına kadar şehirde. Open Subtitles إذن ، قسم جنايات الفنون في العاصمة ، أي معلومات جديدة ؟
    Başkan Al-Jahwar seninle Başkent Sahore'de görüşmeyi kabul etti. Open Subtitles الرئيس الجوهرة وافق على لقائك في العاصمة ساهور
    Hayır. Başkan Al-Jahwar seninle Başkent Sahore'de görüşmeyi kabul etti. Open Subtitles الرئيس الجوهر وافق على لقائك في العاصمة قريبا
    Burada, Başkent'te bir KGB ajanını öldürecekler. Open Subtitles سيقومون بقتل عميل مخابرات روسية هنا في العاصمة
    Kendisi Başkent ofisimizdendir ve başından beri hikâye onun. Open Subtitles إنه من مكتبنا في العاصمة و هي قصته منذ البداية.
    Başkent'te on sekizinde içebiliyorken niye Maryland'a geldiniz ki? Open Subtitles لماذا تأتين الى ولاية ميرلاند بينما يمكنكم الشرب بعمر الـ18 في العاصمة
    Başkent'te bile mahsuller anca yenilebiliyor. Open Subtitles حتى هنا في العاصمة المحاصيل بالكاد صالحة للأكل
    Başkent bile onun haklı olduğunu söylüyor. Open Subtitles حتى الأب الذي في العاصمة سيقول إن لزوجك الحق
    Yarın Başkent'te bir bomba patlayacak. Open Subtitles ستكون هُناك قنبلة تنفجر هُنا في العاصمة غدا.
    Başkent'te Dışişleri Bakanlığı'na yapılan bir saldırıyı durdurdum. Open Subtitles أوقفت هجوما على وزارة الخارجية في العاصمة
    Altı sene boyunca, üç tane Ön kâhin Başkent'te olan tüm cinayetleri olmadan önce gördüler. Open Subtitles , لمدة 6 سنوات، المتنبئون الثلاثة . رأوا جميع الجرائم في العاصمة قبل حدوثها
    Tek bir telefonla Başkent'teki bütün SWAT takımlarını... Open Subtitles مكالمة هاتفية واحدة، وأستطيع أن حشد فريق سوات في أي مكان في العاصمة
    Başkent'te yaşıyor. Anaokulundan beri tanışıyoruz. Open Subtitles ويعيش في العاصمة ونحن نعرف بعضنا منذ الروضة
    Arap Baharı'nda olduğu gibi, Kongo'daki son seçimler boyunca, seçmenler, bölgesel oy verme yerlerindeki sonuçlarla ilgili kısa mesajları, Başkent Kinşasa'daki genel merkeze gönderebiliyorlardı TED كما هو الحال مع الربيع العربي، خلال الانتخابات الأخيرة في الكونغو، كان بإمكان المصوتين إرسال رسائل نصية خاصة بمراكز التصويت المحلية إلى الإدارات الرئيسية في العاصمة كينساشا
    Başkent Kampala'da, diğer insanlara istihdam sağlayan bir işe sahip %21 oranında mülteci gördük. Bu işverenlerin %40'ı ev sahibi ülkenin vatandaşları. TED في العاصمة كمبالا، وجدنا أن 21 في المئة من اللاجئين يملكون الأعمال التجارية التي توظف أشخاص آخرين، و 40 في المئة من هؤلاء الموظفين من مواطني البلد المضيف.
    2014'te Uganda'da bir araştırma yapıldı: Başkent Kampala'daki mültecilerin yüzde 80i çalıştıkları için insani yardıma ihtiyaç duymuyordu. TED في أوغندا سنة 2014، قاموا بدراسة: 80 في المئة من اللاجئين في العاصمة كامبالا لا يحتاجون أي مساعدات إنسانية لأنهم كانوا يعملون.
    Flynnler, Başkent bölgesindeki Baltimore'daki eski bir organize suç örgütüymüş. Open Subtitles منظمة (فلين) كانت منظمة مجرمة في منطقة (بالتمور) في العاصمة
    Başkent Washington'da bir kitapçı var. Open Subtitles يوجد متجر للكتب هنا في العاصمة "واشنطن" كان ملجأي عندما كنت طفلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more