"başladığım zaman" - Translation from Turkish to Arabic

• عندما بدأت
• وظيفة لي
• عندما أبدأ

Karnını ovalama için geliyor, çünkü bunun bana şans getireceğini düşünüyor. Parikrma'ya başladığım zaman dünyayı değiştirmek için büyük bir kibir besliyordum.
يأتي لكي يفرك بطنه لأنه يؤمن بأنه سيمنحني الحظ عندما بدأت باريكرما لقد بدأت مع قدر كبير من الغطرسة ، لتغيير العالم

İlk başladığım zaman kendime, bunu büyükbabam için yaptığımı söylüyordum.
عندما بدأت هذا، أقنعت نفسي أن هذا من أجل جدّي

Bu benzetmeye ilk başladığım zaman, sonunun nereye varacağını düşünmemiştim.
لم أكن اعلم كيف كنت سأنهي هذا التشبيه عندما بدأت

Young-Rubicam'de, ilk işime başladığım zaman okuldan, ilk 10 içinde mezun olduğumu söylemiştim.
أتعلمين، عندما تقدمت بطلب (لأول وظيفة لي في (يونغ و روبيكام قلت لهم أنني تخرجت ضمن أفضل 10? من صفي

İlk başladığım zaman Nickelodeon'un Kalkınma Müdürü'ne mastürbasyon yaptım.
اول وظيفة لي "داعبت رئيس التطوير لقناة "نيكليدون (نيكليدون قناة للاطفال)

Obsesif gibi, obsesif olarak düşünmeye başladığım zaman kendime bir şeyler söylemeye ihtiyacım var.
أحتاج إلى شيء أقوله لنفسى عندما أبدأ فى التفكير بشكل هوسى.

Saymaya başladığım zaman her biriniz on adım atacaksınız.
عندما أبدأ العد سيتخذ كل منكما عشر خطوات

Böylece bugün biliyoruz ki, ben başladığım zaman bilim tarafından tamamen imkansız olduğu düşünülen şeyleri yapma kapasitesine sahipler.
وذلك ما نعرفه اليوم، إنها قادرة على أداء ما كان يعتقد بأنه من المستحيل تماما من خلال العلم عندما بدأت.

Burada çalışmaya başladığım zaman çocukların yalnızca %1'i tamamen aşılanmıştı.
حسنا، عندما بدأت بالعمل هناك، ما يقارب الواحد بالمئة من الأطفال كانوا تلقوا تطعيماتهم بالكامل.

Dinamit kullanmaya başladığım zaman pek çok şeye inanıyordum.
عندما بدأت باستخدام المتفجرات، آمنت بأشياء كثيرة

-Yazmaya başladığım zaman... hikayemi anlatmaktan daha fazlasını yaptığımı fark ettim.
عندما بدأت الكتابة اكتشفت أن ما أقوم به هو أكثر من رواية قصة

Erv, sana yardım edebilirim ve bu işi bir düzene-- ama uzun zaman önce, bu departmanda ilk başladığım zaman..
نستطيع قلب حال هذه المدينة لكن منذ زمن بعيد ، عندما بدأت العمل

Geni klonlamaya başladığım zaman ölü hücreleri iyileştirdiğini keşfettim.
أتعرف، عندما بدأت بأستنساخ الجين، اكتشفت بانه يمكن تجديد الخلايا الميتة

Ben de işe başladığım zaman senin gibi düşünmüştüm.
لقد كنت أفكر بهذا الشكل عندما بدأت العمل حديثاً

Narkotik bölümüne yeni başladığım zaman beraber çalışmıştık.
كيف تعرفتي على الملازم مارتينيز ؟ عملنا معاً عندما بدأت في وحدة المخدرات

Bu işe başladığım zaman, çok idealisttim.
عندما بدأت هذه الوظيفه كانت لدي أفكار عديدة

Bu gibi konuşmalara başladığım zaman, genellikle sürdürülebilirlik hakkında uzun bir konuşma yaparım çünkü pek çok insan bunun ne olduğunu bilmiyor.
عندما أبدأ بالحديث في مثل هذه الأحداث في العادة أقوم بكل الكلام المعسول حول الإستدامة لان الكثير من الناس لا يعرفون ما هي

Toza dönüşmeye başladığım zaman, giysilerimin nerede olduğu konusundaki ilgimden arta kalanları bile kaybetmeye başlıyorum.
عندما أبدأ بالبهت لتنفيض، أفقد مهما يهتمّ أنا ما زلت might've كان عنده... حول أين ملابسي.