Böylece bir sorunumuz olduğunu anlamaya başladık ve sorun daha da ciddi. | TED | لذا بدأنا ندرك أن لدينا مشكلة، و المشكلة أكثر خطورة بسبب هذا. |
Biz de Silikon Vadisindeki ArGe ve inovasyon laboratuvarlarını incelemeye başladık. | TED | لذا بدأنا بفحص مراكز البحوث والتطوير ومختبرات الابتكار في وادي السيليكون. |
30 yıl önce biz şirket olarak bunu düşünmeye başladık. | TED | لذلك و خلال الثلاثين سنة الماضية بدأنا كشركة التفكير بالأمر. |
Şimdiden ders almaya başladık çünkü "bizim" mümkün olduğunca fazla yardıma ihtiyacımız var. | Open Subtitles | حسناً , نحن نبدأ باكراً لأننا نحتاج كل المساعدة التى يمكننا الحصول عليها |
Birlikte gıda bankalarına gittik, ses ve fotoğraf kayıtları almaya başladık. | TED | وذهبنا معًا إلى بنوك الطعام وبدأنا بأخذ تسجيلات صوتية وإلتقاط الصور. |
Ve onları büyük köpeklere ve küçük köpeklere dönüştürmeye başladık. | TED | وبعدها بدأنا بتحويلهم إلى كلاب كبيرة و إلى كلاب صغيرة |
Biz bunu başardık, gizlilikle ilgili bu sorulardan bazılarını ele almaya başladık ve bu konunun hemen hemen kapandığını hissediyoruz. | TED | لقد أنجزنا هذا، بدأنا نعالج بعض من مسائل الخصوصية تلك ونحن نشعر أن هذا الأمر قد انتهى إلى حد كبير. |
Pekâlâ, önce kirliliği yiyebilecek robotlara bakmaya başladık, sonra da yiyebileceğimiz robotlara bakıyoruz. | TED | لذا بدأنا نتجه إلى الروبوتات التي تأكل التلوث، وننظر إلى الربوتات التي نأكلها. |
Çok geçmeden, tüm dünyada binlerce sanatçının AIR-INK kullanmaya ve buna benzer sanat eserlerinin ortaya çıkmaya başladığını görmeye başladık. | TED | بدأنا نرى في الحال، أن الآلاف من الفنانين حول العالم بدأوا في استخدام إير إنك، وبدأت أعمال فنية كهذه بالظهور. |
Sonra çocuklarla bunun hakkında konuştuk, ve gerçekten çocuklarımızı bölgesel besinlerle beslemeye başladık. | TED | اذن تحدّثنا الى أبنائنا عن هذا وحقاً بدأنا باطعام الأولاد , طعام محلّي |
O zaman, bizim kar gütmeyen enstitümüz aracılığıyla, eyaletteki hastaneleri eğitmeye başladık, ve birçok insanın ameliyatının önlenebileceğini gördük, | TED | لذا, بدأنا من خلال معاهدنا الغير ربحية, تدريب المستشفيات حول البلاد, ولقد وجدنا أن معظم الناس يمكنهم تجنب الجراحة, |
Yaptığım şey de tamamen budur. Bir takım oluşturmaya başladık, bilim adamların olduğu disiplinlerarası bir takım ekonomistlerin, matematikçilerin olduğu | TED | و هذا تماما ما فعلته، بدأنا بوضع فريق للعمل معا فريق من العلماء من مختلف التخصصات اقتصاديون و علماء رياضيات |
Bir şeye başladık ve hoşlansak da hoşlanmasak da bitirmek zorundayız. | Open Subtitles | لقد بدأنا فى شئ , فعلينا إنهائه سواء شئت أم أبيت |
Birden gülmeye başladık ve çocukluğumuzdan beri görmediğimiz o eski salıncağa doğru koştuk. | Open Subtitles | فجأة بدأنا نضحك وجرينا نحو الأرجوحة القديمة التي لم نرها منذ كنا أطفالا |
Ticari ve karma kullanım alanlarını entegre etmeye başladık, böylece insanların merkezleri ve olmaları gereken yerleri olacaktı. | TED | ثم نبدأ بدمج المباني التجارية وذات الإستخدام المختلط بحيث يتوفر لجميع الناس مراكز و أماكن عامة. |
Bir üretici bulmakla başladık, Vietnam'da MTTS adında Güneydoğu Asya için yenidoğan bakımı teknolojileri üreten bir organizasyon. | TED | لذا نبدأ بإيجاد مصنّع، مثل منظمة تدعى أم تي تي اس في فيتنام، والتي تصنّع تقنيات لحديثي الولادة في جنوب شرق آسيا. |
Böylece, moleküler biyolojiye geri döndük ve farklı bakterileri incelemeye başladık. | TED | ولهذا عدنا الى الاحياء الجزيئية وبدأنا بدراسة انواع اخرى من البكتيريا |
Çocuklar oynarken biz de konuşmaya başladık konu konuyu açtı. | Open Subtitles | بدأ الأطفال بالعب و بدئنا بالحديث و موضوع أدى للأخر |
Yıllar geçtikçe bu konuyu daha az konuşmaya başladık sonuçta da hiç konuşmamaya. | Open Subtitles | مع مرور السنين نحن فقط أصبحنا نتحدّث عنه أقلّ فأقل حتّى في الأخير |
Abe işareti verdi, hep birlikte ateşe başladık. | Open Subtitles | آبي أعطىَ الإشارة، كلنا بَدأنَا باطْلاق النار. |
Bu nedenle düşünmeye başladık, yunusların bunları, favori oyuncaklarını gerçek-zamanlı olarak isteyebilecekleri bir teknoloji tasarlamak harika olmaz mı? | TED | فبدأنا بالتفكير، ألن يكون أمراً رائعاً إذا ما صنعنا تكنولوجيا تسمح للدلافين بطلب هذه الأشياء لغوياً.. مثل ألعابهم المفضلة؟ |
- Hiç olmazsa beyazlarla savaştınız. - başladık yine. | Open Subtitles | على الأقل, قمت بمحاربة رجال ذو بشرة بيضاء - ها نحن ذا - |
- Hayır, bu yaz sahne almaya başladık. | Open Subtitles | لا ، نحن بدءنا بتأدية عروضنا معاً للتو هذا الصيف |
Bu düzen '74 yılında kuruldu. Bir günde 25.000 yolcuyla başladık, şuan, günde 2.200.000 yolcu. | TED | وبدأ هذا النظام في عام 74. لقد بدأنا بـ 25,000 راكب في اليوم، الآن بلغ عدد الركاب 2,200,000 في اليوم. |
Ve geçenlerde, supermax olanaklar diye nitelediğimiz bu birikimli adamlar ile çalışmaya başladık. | TED | و مؤخرا، شرعنا في العمل مع أولائك الأشخاص المعزولين فيما نسميه مرافق سوبرماكس. |
Sonra Thinman'i bulduk ve mesaj yağdırmaya başladık. | Open Subtitles | ثم وجدنا الرجل النحيل و فجأة، إنطلقنا في الموقع. إذاً ماذا يكون هذا؟ |
Ve koşarken, ikimiz de düştük ve birlikte ağlamaya başladık. | Open Subtitles | ونحن نجري سقطنا معا وكِلانَا بَدأَ بالبكاء |
Alet kutumdan ipimi çıkarıp, ve sonra üzerimizdeki her şeyi çıkarmaya başladık... | Open Subtitles | و أخرجت حبل من صندق العدة ثم بدائنا جميعاً نخلع ملابسنا ونلهو |