"başladıklarında" - Translation from Turkish to Arabic

    • بدأوا
        
    • يبدأون
        
    • بدأو
        
    • يبدأوا
        
    • عندما بدأ
        
    • يبدائون
        
    Yemeğe başladıklarında, kapının çaldığını duymuşlar. TED ومجرد أن بدأوا بتناول الطعام سمعوا الباب يُطرق.
    Yani onları kilitleyelim ki, tuhaf şeyler yapmaya başladıklarında kimseye zarar vermesinler. Open Subtitles أعني أن نقفل عليهما بإحدى الغرف بحيث أن بدأوا بالتصرف بغرابة لن يؤذيا أحد
    İnsanlar, bu işi yapmayı öğrenmeye başladıklarında fazla hevesli olabiliyor. Open Subtitles البعض يكون مغرورا احيانا عندما يبدأون بتعلم كيفية جريان الأمور
    Yani seni yemeye başladıklarında hala canlısındır. Open Subtitles النقطة هى أنهم يبدأون فى أكلك وأنت لا تزال حيا
    Bilim adamları şüpheciydiler, ama kurdu gece takibine başladıklarında hikayenin yarısını kaçırdıklarını keşfettiler. Open Subtitles كان العلماء مرتابين لكن عندما بدأو بتعقّب الذئب ليلاً فقد اكتشفو أنهم فوّتو نصف القصّة
    Onu aramaya başladıklarında da çok geç olacak. Open Subtitles وسوف يبدأوا بالبحث عنه، وهذا سيكون متأخراً
    Eleştirmenler gerçekten söylemek istediğim şey hakkında... şu saçma iddialarda bulunmaya başladıklarında... işte o zaman... bir kitap yeter dedim. Open Subtitles عندما بدأ النقادون يرددون كل ذلك الهراء عن ما كنت أعنيه في الحقيقة قررت عندها
    Ve konuşmaya, kendi fikirlerini ifade etmeye başladıklarında ise asıl problemler ortaya çıkıyormuş. Open Subtitles وعندما بدأوا في السير وإبداء الأفكار هذا عندما بدأت المشكلة
    Birbirlerinin çatalından* bira içmeye başladıklarında ben ayrıldım. Open Subtitles لقد تركتهم بالضبط عندما بدأوا يشربون البيرة
    Avukatları öldürmeye başladıklarında çizgiyi çektim artık. Open Subtitles أعني، عندما بدأوا بضرب المحاميين وقتها قطعت اتصالاتي
    başladıklarında daha fazlaydılar. Open Subtitles أؤكد لك، أنه عندما بدأوا كانوا أكثر بكثير.
    Avukatları öldürmeye başladıklarında çizgiyi çektim artık. Open Subtitles أعني، عندما بدأوا بضرب المحاميين وقتها قطعت اتصالاتي
    Konuşmaya başladıklarında, görüş alanından çıkabiliyorsun. Open Subtitles عندما يبدأون الحديث، يمكنكِ تلاشي حديثهم بالنظر إلى أسفل.
    Büyümeye başladıklarında, kamyonlarda hararet yapmaya başladı. Open Subtitles حينما يدخلون في حرارة الشاحنة حينها يبدأون النمو
    Tozlaşmaya başladıklarında durum felaket olacak. Open Subtitles وعندما يبدأون في تلقيح الاناث ستكون كارثة
    Anadilimizde konuşmaya başladıklarında ne yapacaksın? Open Subtitles ما الذي ستفعله عندما يبدأون بالتحدث بلغتنا الأصلية؟
    Ve ayılmaya başladıklarında gitmelerine izin veririm. Open Subtitles وعنــــدما يبدأون بالإستيــقاظ أدعهــــــم يرحلــــــون
    Bak, bizi bu iş için görevlendirmeye başladıklarında çokta mutlu değildim. Open Subtitles انظري , أنا لم أكن سعيداً عندما بدأو بتعيننا على العمل الميداني
    Yürümeye başladıklarında evin her yanını güvenli hale getiriyoruz. Open Subtitles بدأو يمشون لذلك تتأكدين من كل سنتيمتر فى منزلك
    Wellenbeck'te yanmış cesetleri ortaya çıkarmaya başladıklarında oradakilerin hepsinin Reb olmadığı anlaşıldı. Open Subtitles عندما بدأو بسحب الجثث المحترقة في ويلينبك تبين أنه ليس جميع الشباب كانو من المتمردين
    Ayak işlerimi yapan adamlarım paydan, yüzdeden... ..söz etmeye başladıklarında bu ortak konuşmasına girer. Open Subtitles وعندما جنود مشاتي يبدأوا بالحديث عن شيء مثل الحصص ونسبة مئوية وأشياء من هذا القبيل، حسنًا، أترون، ذلك حديث شريك.
    Naziler, Yahudiler'i toplamaya başladıklarında tereddüt etmedi. Open Subtitles عندما بدأ النازيون بملاحقة اليهود في وقتنا فانه لم يتردد أبداً
    Bize ateş açmaya başladıklarında ne yapacağız? Open Subtitles لذا ما سنفعله عندما يبدائون بإطلاق النار علينا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more