"başlarken" - Translation from Turkish to Arabic

    • بدأنا
        
    • عندما بدأت
        
    • ببداية
        
    • بدايةً يجب
        
    Bunun benzerlerini her yeni bir iş başlarken işitiyorum. Open Subtitles يبدو أننا نسمعُ هذا كُلما بدأنا بشيءٍ جديد
    Bildiğiniz gibi, işe başlarken sadece ortaktık... sonrasındaysa dost olmuştuk. Open Subtitles كماتعلموا، بدأنا كشركاء عمل وإنتهينا كأصدقاء
    Peki şova başlarken fosfattan arınmış sabunu almak için eğilen herifi anlatsak nasıl olur ? Open Subtitles وماذا لو بدأنا البرنامج برجل يلتقط قطعة صابون خالية من الفوسفات؟
    Bugüne başlarken bir arkadaşıma 9 milyon teklif edeceğimi hiç düşünmemiştim. Open Subtitles عندما بدأت هذا اليوم لم أعرف أنني سأتبادل إطلاق النار مع صديقي
    Sonunda caz söylemeye başlarken ilginç bir siluetim olacak. Open Subtitles أخيراً لدي مساعد يساعدني ببداية تعلمي عزف الجاز الناطق
    başlarken her oyuncu kendi için yuvarlak çizmeli. Open Subtitles ‫بدايةً يجب على كل لاعب ان يحرك المؤشر فوق ‫اللوح بشكل دائري
    Bu işe başlarken bana ne dediğini hatırlıyor musun? Open Subtitles ،،هل تذكر ما قلته لي عندما بدأنا السير بهذا المسلك؟
    Ama sanırım balığa başlarken işler hakikaten tersine dönmeye başladı. Open Subtitles ولكن أعتقد حقاً أنّ الجوّ تغيّر للأحسن عندما بدأنا بأكل السّمك
    Buna başlarken, altı farklı ses ve altı farklı resim fikriydik. Open Subtitles عندما بدأنا فرز الأصوات ، كنا 6 أصوات مختلفة بـ 6 أفكار لـ اللوحة الجدارية
    başlarken orada değillerdi ama. Open Subtitles أمام أطفالنا حسناً, لم يكونوا هنا عندما بدأنا
    Tanrım, biz bu projeye başlarken güzel yazabilmemiz için bize temiz zihin ve hızlı parmaklar ihsan eyle. Open Subtitles إلهي ، في حال بدأنا بهذا المشروع إمنحنا صفاء الذهن والأصابع السريعة لمساعدتنا بالكتابة بشكل جيّد
    Ve sen bu işe başlarken, tıpkı eski günlerde ki gibi dedin ve şimdi, kötü bir insanmış gibi davranan sensin o değil. Open Subtitles وانت قلت عندما بدأنا هذا انه سيكون فقط مثل الأوقات الماضية لكن الأن انك تتصرف كالرجل الشرير ليس هو
    Yabancı bir yer, hiçliğin ortasında kolayca bozulmaya müsait ve daha başlarken bile iki gün gerideyiz. Open Subtitles المشهد الخارجي، وسط اللا مكان، مفتوح للعناصر بالفعل بعد يومين وحتى قبل بدأنا.
    Çıkmaya başlarken bunu bilmiyordum, yemin ederim! Open Subtitles أقسم أنني لم أعلم بذلك عندما بدأنا نتواعد.
    Savaş başlarken bizim 1 gemimize karşı onların 3 gemisi vardı. Open Subtitles نحن بدأنا بالتفوق بثلاثه الى واحد
    Çünkü bu işe başlarken söyledim, ...tezgah kurmayacağım. Open Subtitles لأنني أخبرتك أنني لن أتواطأ عندما بدأنا
    Mia, bu işe başlarken, harika albümler yapmak mı yoksa idare eder albümler yapmak mı istiyordun? Open Subtitles عندما بدأت فى العمل ، هل كنت تودين عمل تسجيل رائع أم سيء
    Hendaye Haç'ının gizemini çözmeye başlarken, ve her sembolü incelerken, Kaidenin üzerinde yer alan yıldızı fark ettim; Open Subtitles بل و عن النتائج التي سيسببها ذلك الحدّث عندما بدأت بفك رموز صليب هينداي
    İşe ilk başlarken, bana harika bir öğüt verilmişti. Open Subtitles عندما بدأت العمل لأول مرة حصلت على نصيحة عظيمة
    Büyüdüğümde, filmler başlarken çemberden başımı sokup, kükremek istiyorum. Open Subtitles عندما أكبر أريد أن أدخل رأسي بدائرة ببداية الأفلام وأزأر
    başlarken her oyuncu kendi için yuvarlak çizmeli. Open Subtitles ‫بدايةً يجب على كل لاعب ان يحرك المؤشر فوق ‫اللوح بشكل دائري

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more