"baştan çıkarmaya" - Translation from Turkish to Arabic

• إغوائي
• إغرائي
• إغوائك
• إغواء
• إغراء
• إغوائه
• لإغواء
• لإغرائي
• اغوائي
• لاغواءالفتاة
• إغرائك
• إغرائها
• أن تغريني

Gerçek amacını saklamak için beni baştan çıkarmaya çalışıyorsun. Yani kaçma plânını.
إغوائي لإخفاء هدفكِ الحقيقي، الذي هو الفرار.

Aman Tanrım, beni baştan çıkarmaya çalışıyor.
أوه، يا إلهي، إنه يحاول إغوائي

Buradaki tek görkemli şey beni baştan çıkarmaya çalışmakla geçen süre.
رجاءَ الإبداع هنا الوحيد هو المسافة الذي تقطعينها محاولةَ إغرائي

Tanrım, anne kasabadaki herkes seni baştan çıkarmaya mı çalışıyordu?
ياللمسيح يا أمي ، هل كانت البلدة بأكملها تحاول إغوائك ؟

Bir pazar günü Catherine Jules'ü baştan çıkarmaya karar verdi.
يومًا ما قررت إغواء "جول" بينما كان "جيم" يقرأ بالأسفل

İster Lisa gibi idealist bir yıldız gözlemcisi ister saf ve genç teslimatçı çocukları sağduyu yerine daha fazla pizzayla baştan çıkarmaya çalışan ve gecenin affedici paravanına ihtiyaç duyan yaşı geçkin Güneyli bir kadın olun Springfield Amerika'nın en loş kendi olacak, söz.
سواء كنت محب للنظر إلى النجوم مثل ليزا أو كنت جنوبي يحب العتمة من أجل إغراء فتيان توصيل البيتزا

baştan çıkarmaya çalıştığın laboratuvar teknisyeni ile konuştum.
كما ترين، تكلمت مع تقني المختبر الذي حاولت إغوائه

Ya da buraya başka çocukları da baştan çıkarmaya mı geldin?
او انت اهنا لإغواء بعض الأولاد الأخرين ؟

Siz, beni baştan çıkarmaya mı çalışıyorsunuz?
السّيدة روبنسن أنتي تحاولين إغوائي.

Bana senin beni baştan çıkarmaya çalışacağını söylemişti ve ben, bir aptal gibi, ona dedim ki, "Şimdilik, pilottan en iyisini beklememe izin ver."
حتى أنها أخبرتني ...أنك ستحاول إغوائي وأنا كالحمقاء قلت لها... حتى الآن دعينا نتوقع منه الخير

Ve durmaksızın beni baştan çıkarmaya çalışır.
و سيحاول إغوائي لأعود للجحيم بلا توقف

Ne kadar beni baştan çıkarmaya ve hayatıma girmeye uğraşırsan uğraş...
بغض النظر عما تحاول أن تفعله لتحمّي طريقك . بالعودة إلى حياتي و إغرائي

Ama bence şunu bilmen gerekiyor ki Carter beni baştan çıkarmaya falan çalışmadı.
لكنني أرى أنك يجب أن تعلم أن "كارتر" لم يحاول إغرائي أو أي شيء.

Beni elektrik süpürgen ile baştan çıkarmaya mı çalışıyorsun Peter Cooper?
هل تحاول إغرائي بمكنستك يا بيتر كوبر ؟

Çoğu zaman seni baştan çıkarmaya çalışıyordum ama sanırım öğrettiğin bazı şeyler aklımda kalmış.
لذلك، على الرغم من حقيقة أنني كنت أحاول إغوائك اعتقد بأن بعض من الأمور التي كنت تعلمني أياها علقت

-Hala seni baştan çıkarmaya çalıştığımı düşünüyorsan -
-إذا مازلت تعتقد أنني أحاول إغوائك

Page Forrester sizinle bütün ilişkisini kesti... çünkü kocasını baştan çıkarmaya çalıştığınızı öğrendi, değil mi?
أليس صحيحاً أنها قطعت علاقتها بك لأنها علِمتْ أنك تودين إغواء زوجها؟

Bunu oyununun bir parçası sandım, işi bitirmek için beni baştan çıkarmaya çalıştığını.
ظننتُ أنّه كان جزءاً من لعبتها، إغواء صغير مِن أجل إبرام صفقتها.

Sen o orada değilken gideceksin ve havuz temizleyicisi rolü yaparak karısını baştan çıkarmaya çalışacaksın.
انت ستذهب هناك عندما لا يكون موجود و ستمثل دور منظف حوض السباحه محاولاً إغراء زوجته

Parası için onu baştan çıkarmaya çalışıyordum.
من الواضح أني أحاول إغوائه من أجل أمواله.

Hsiao-feng'i baştan çıkarmaya çalıştığına şaşırmadım.
. ليس من المُستغرب محاولتكِ لإغواء هسياو-فينج

Beni baştan çıkarmaya mecbursun. Hemen baştan çıkar beni.
.لديكِ واجب لإغرائي بإستمرار إغريني هُنا، الآن

- Beni baştan çıkarmaya mı çalışıyorsun?
هل تحاول اغوائي يا ماكس؟

Partnerinin isteyip istemediğini bile fark edemeyen bir erkeğin, ...bir kadını baştan çıkarmaya hakkı yoktur.
الرجل الذي لايرى ان كان شريكه لا يريد فعلها لايملك الحق لاغواءالفتاة بالقوه

Seni baştan çıkarmaya çalışmıyorum, Dustin Hoffmann. Gerçekten harika görünüyorsun.
أنا لا أحاول إغرائك دستين هوفمان تبدو جيداً

Bu ikisi bağlantılılar. Bayan Ives'ı ayartıp baştan çıkarmaya çalışıyor.
إنهم مُتناصران، يحاول إغرائها والوسوسة لها

Neden, Bayan Halliwell, beni baştan çıkarmaya mı çalışıyorsunuz?
لماذل سيدة (هالويل) هل تحاولين أن تغريني ؟