Baba bu, Ayı Yogi'nin Washington Heykeli'ne gitmesine yardım ettiğin bir çocuk menüsü. | Open Subtitles | أبي هذه لائحة طعام للأطفال يجب أن تساعد الدب يوجي للوصول إلى هدفه |
Evleneceğimizi biliyordun baba. Bu yeni bir bilgi değil. | Open Subtitles | أنت تعرف اننا سنتزوج , أبي هذه ليست معلومه جديده |
Ama Baba bu hayatım boyunca yarım bırakmadığım en büyük olay. | Open Subtitles | لكن يا أبي. هذه أطول مدة لم أستسلم في شء طوال حياتي |
Baba, bu harika olmalı. Bu, Henry'yle ilk randevum. | Open Subtitles | أبي هذا يجب أن يكون رائعاً هذه هو موعدي الأول مع هنري |
Baba, bu kadarla da bitmedi, çizgi romanlardan oluşan kule arkamı döndüğüm an yüzüme doğru yıkıldı. | Open Subtitles | أبي هذا ليس كل شيء كان هناك برج من المجلات |
Bu gece televizyonu kullanabilir miyim baba? Bu kaseti almak için üç video dükkânına gittim. | Open Subtitles | أبي هل تمانع فضلاً لو إستخدمت التلفاز الليلة ؟ |
Baba, bu da Mae Ellen Waterloo bu akşamki dans partnerin. | Open Subtitles | أبي هذه ماي إلين واترلو شريكك في الرقص لهذه الليلة |
- Anlaştık. - Tamam. Baba, bu tekerler berbat bir hâlde. | Open Subtitles | اتفقنا - اتفقنا - أبي , هذه العجلة رديئة |
Baba, bu benim terminal. Baba! | Open Subtitles | أبي , هذه سنتي الدراسيىة الاخيرة أبي |
Bu bir salgın değil, baba. Bu bir itlaf. | Open Subtitles | هذا ليس تفشٍ وبائي يا أبي هذه تنقية |
Baba, bu biletlerin yeri harika ve para vermeden alıyorsun. | Open Subtitles | أبي هذه مقاعد ممتازة وإنها مجانية |
Baba, bu güzel bir haber. Seni sonuda buradan çıkaracağız. | Open Subtitles | أبي هذه أخبار رائعة سنخرجك من هنا |
Baba, bu sefer Roberto haklı. | Open Subtitles | أبي,هذه المرة روربتو على حق |
Hey, gel ve arkadaşlarımla tanış. Baba, bu Hugh Grant. | Open Subtitles | هيا تعال وقابل صديقي أبي هذا هيو غرانت " ممثل بريطاني شهير " |
Evet, hatırlıyorum, ama bu baba, bu evlilik! | Open Subtitles | أجل, إنني أتذكر ذلك لكن هذا... أبي, هذا زواجاً |
Baba, bu mükemmel! Bir düşünsene, korna çalmasaydı şu Nissan'ı asla fark edemeyecektim! | Open Subtitles | أبي هذا رائع لو لم تقف هذه السيارة |
Baba bu çocuk oyuncağı değil. | Open Subtitles | انظر أبي .. هذا لن يكون سهلاً .. فهمت؟ |
Baba, bu telefon yalnızca acil durumlarda kullanılmak için alındı. | Open Subtitles | أبي, هذا الهاتف من أجل الطواريء فقط |
Baba, bu hiç komik değil. Neler çektiğimi bilmiyorsun. | Open Subtitles | أبي هذا ليس مضحك أنت لم ترى مامررتُ به |
Baba, bu gece Andy de seninle gelebilir mi? | Open Subtitles | أبي.. هل يستطيع آندي أن يأتي معك الليلة؟ |
Baba, bu yaz sana değişmiş görünüyor muyum? | Open Subtitles | أبي هل أبدو بالنسبة لك مختلفاً هذا الصيف؟ |