| - O benim kızım. - Sen babalığın "b"sini bilmezsin. | Open Subtitles | ـ إنها ابنتي ـ إنّك لا تعرف أيّ شيء عن الأبوة |
| babalığın çocuğu etkileyen bir şey olduğunu hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتوقع أن الأبوة أمراً قد يأثر بالطفل |
| Dr. Cox'un ve Turk'ün babalığın insanı değiştirdiği hakkında söylediklerini düşünme imkânı buldum. | Open Subtitles | هذا أعطني وقت للتفكير (بما قله (ترك) و الدكتور (كوكس عن كيفية تغيير الأبوة للشخص |
| Evli ya da değil, babalığın utanılacak bir yanı yok. | Open Subtitles | تزوجت ام لا, ليس هناك خزى فى الابوة! |
| Evli ya da değil, babalığın utanılacak bir yanı yok. | Open Subtitles | تزوجت ام لا, ليس هناك خزى فى الابوة! |
| Bize baksana-- ikimiz de babalığın doruğundayız. | Open Subtitles | جميعنا نقف على طرف الابوة |
| Arkadaşlık ve babalığın etini. | Open Subtitles | لحم الصداقة و الأبوة |
| Bir şeyleri batırmak, babalığın diğer anlamıdır Dre. | Open Subtitles | الفشل هو جزء آخر يحمله معنى الأبوة يا (دري) |
| Görünüşe göre babalığın Louis için hiçbir çekici yanı yokmuş. Ve Chuck daima Chuck kalacak. | Open Subtitles | الأبوة لا تغري لوي) كما يبدو) |