"babam çok" - Translation from Turkish to Arabic

• أبي كان
• كان والدي
• والدي كان
• وأبي مُقرّبان
• ان والدى

Babam çok sıkı çalışıyordu, biraz fazla uyuması gerek sadece.
أبي كان يعمل بجّد هو فقط يحتاج إلى النوم فحسب

Sabahki gazeteleri görünce Babam çok sevindi.
أبي كان مسروراً جداً عندما رأى جريدة الصباح.

Babam çok çalışkan bir adamdı ama bunu kendim için söyleyemem.
كان والدي عاملا كادحا طوال حياته على عكس ما ارى نفسي

- Babam çok korkmuştu ve ben amcamın ofisine girip kanıtı bulacağımı biliyordum.
لقد كان والدي مرعوباً وكنت أعرف بأن باستطاعتي الدخول لمكتب عمي وإيجاد الإثبات

Babam çok çalışan bir fırıncıydı, ama fırında işini bitirdiğinde bana ve kardeşime hikayeler anlatırdı.
والدي كان خبازاً مثابراً ولكن عندما كان ينتهي من عمله في المخبز كان عادة يخبرني و يخبر أخي بعض القصص

Babam çok zeki bir adamdı, ama saftı ve çabuk inanırdı, ve Drew Imroth bundan faydalanarak babamı hayatının işinden etti.
والدي كان رجلا رائعا لكنه كان من السذاجة والثقة و درو إيمروث إستغل ذلك

O ve Babam çok yakindilar.
-كانت هي وأبي مُقرّبان بجنون .

Babam çok renkli bir karakterdi.
ان والدى كان شخصية مبهجة ومرحة .

Asıl Babam çok büyüktü.
أبي كان كبير الحجم كان يفعل مثلما يحلو له

Üstelik Babam çok dindardı. Sert ve dindar bir baba. Çok dindar.
أبي كان متديناً وصارماً وأنانيّ بعض الشيئ

Babam çok kızmıştı. Başımı her zaman derde soktun sen!
أبي كان غاضباً, لقد كنت تورطني دائما في المشاكل

Sana bir şey diyeyim, benim Babam çok iyi bir adamdı ve çok da iyi bir polisti. Öldürülmesinden önce üzerinde çalıştığı dava her neyse onun ne olduğunu bulacağım.
دعني أخبرك، أبي كان رجلاً خيراً، وشرطياً عظيماً و مهما تكن تلك القضية التي كان يعمل عليّها قبيل أن يقتل،

İlk resitalim sonrası Babam çok gururlanmış ellerini sertçe çırpmış ve beni çok sevdiğini haykırmıştı.
أول عزف لي، أبي كان فخور جداً به حتى أنه صفق بصوت عالي وصرخ بأنه يحبني

Jack Canfield (Yazar) Babam çok olumsuz bir insandı.
لأني نشأت في عائلة حيث كان والدي سلبيا جدا

Babam, çok özel bir müşteriydi lütfen, ondan geriye sadece bu kaldı.
كان والدي الزبون الفعلي أرجوك، هذا كلّ ما تبقى لي منه

Çok umrumda olmazdı ama Babam çok saygı duyulan bir adamdı.
وأنا لا يهمني كثيرا، ولكن والدي كان رجل محترم جدا.

Babam çok hastaydı. Kendi istediği gibi öldü.
والدي كان مريضًا جدًا أظن أنه أراد الموت على طريقته

O ve Babam çok yakındılar.
-كانت هي وأبي مُقرّبان بجنون .

Babam çok uzun süredir ölü.
ان والدى مات منذ وقت طويل