Babam her zaman "Bir avukata asla iyilik borcun olmasın" derdi. | Open Subtitles | لقد كان أبي دائماً يحذّرني أن لا أكون مديناً أبداً لمحامي |
Biliyor musun Babam her zaman dişçi olmamı isterdi. | Open Subtitles | تعرف .أبي دائماً يريدني أن أصبح طبيب اسنان. |
Bu esnada fonu bilen sadece ben ve annem vardı çünkü Babam her zaman bana güvenirdi. | TED | في ذلك الحين، أمي و أنا كنا الشخصين الوحيدين الذي يعرفان بأمر المبلغ لأن والدي دائماً وثق بي. |
Babam her zaman, cevabından hoşlanmayacağın soruları sorma derdi. | Open Subtitles | قال والدي دائماً ، لا تطرحي سؤالاً لا تريدين سماع الإجابة عليه |
Acıktığımızda, Babam her zaman bize gece atıştırmalığı yapardı. | Open Subtitles | إذا شعرنا بالجوع,يتأكد أبي دائما من تناولنا وجبة خفيفة متأخرة |
Babam her zaman bizi suçlardı. | Open Subtitles | كان أبي دوماً هو الملام |
Bildiğim kadarıyla Babam her zaman makul miktarda bir parayı evdeki kasasında tutardı. | Open Subtitles | أنا أعرف أن أبي كان دائماً يترك كمية من الأموال .في خزينة بمنزله |
Babam her zaman, kulağa destansı gelmesini sağlardı. Büyük bir zafermiş gibi! | Open Subtitles | اعتاد أبي أن يرويه بصورة بطولية كما لو كان نصراً عظيماً |
Babam her zaman şöyle derdi; "Beni kandırırsan, bu senin ayıbındır. | Open Subtitles | ابي دائما يقول تخدعني مرة، عيب عليك |
Ve Babam her zaman aynı anda hem yiyip hem de yürümeyin derdi. | Open Subtitles | و أبي دائماً يقول: لا تأكل و تمشي في نفس الوقت |
Babam her zaman birlikte kalırsak daha güçlü olacağımızı söylerdi. | Open Subtitles | كان أبي دائماً يقول أننا أقوى حين نكون معاً |
Az daha büyü sana aşk ligi numaraları öğreteyim. Babam her zaman kardeşime göz kulak olmamı söylerdi. | Open Subtitles | لقد قال لي والدي دائماً أن أعتني بأخي الصغير |
Babam her zaman, yeni şeyleri denemekten çekinmemem gerektiğini söyler. | Open Subtitles | حسناً ,والدي دائماً يخبرني بأن لا أخاف من تجربة الأشياء الجديدة |
ve zaman geçtikçe, Babam her zaman kaybeden taraftaydı. | Open Subtitles | الجو بدأ يحلو لي عندما يكون هو نائم بالنسبة لوحدة نظام القياس المتري أبي دائما كان على الجهة الخاسرة |
Babam her zaman der ki, "İki kere ölç, bir kere de kes." | Open Subtitles | أبي دائما يقول "خذ القياسات مرتين وأقطع مرة واحدة" |
Babam her zaman "iki çeşit düşman vardır" der. | Open Subtitles | وقال أبي دائما هناك نوعان من العدو. |
Babam her zaman kazanır. | Open Subtitles | أبي دوماً يفوز. |
Babam her zaman bana büyükannemin ben dört yaşındayken öldüğünü söylerdi. | Open Subtitles | أبي كان دائماً يقول لي بأنَّ جدتي قد توفّت عندما كنتُ في الرابعة من عمري |
Babam her zaman, oturma odalarının en iyi konferans odaları olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | اعتاد أبي القول بأن غرف المعيشة هي أفضل غرف للاجتماع |
Babam her zaman şöyle derdi; | Open Subtitles | حسنا, ابي دائما يقول |
Babam her zaman Baskerville'de yapilan seyler hakkinda konusurdu. | Open Subtitles | والدي كان دائماً يبحث في الأمور التي يقومون بها في "باسكرفيل" |
Babam her zaman madalyalarından daha küstah olduğumu söylerdi. | Open Subtitles | لطالما قال أبي إني أصلب من كل معادن أوسمته |
Bu akşamları Babam her zaman dedi ki ... | Open Subtitles | فى ليال كهذه اعتاد أبى أن يقول: |