"baban bu" - Translation from Turkish to Arabic

    • والدك كان
        
    • والدك هذه
        
    • والدكَ
        
    • كان أبوك
        
    Baban bu garajda eskiden ikinci el araba satmıyor muydu? Open Subtitles ألم يكن والدك كان يبيع السيارات المستعملة في مرآب منزله؟
    Baban bu yüzden arabayı almamızı istedi. Open Subtitles لذلك، والدك كان يريدنا أن نرجع إلى البيت بالسيارة
    Tatlım, Baban bu fikre yıllar önce hayır dememiş miydi? Open Subtitles عزيزي , ألم يرفض والدك هذه الفكرة قبل أعوام ؟
    Şimdi, Baban bu bilgiye ulaştıktan sonra kendi telefonundan seni üç defa aramış. Open Subtitles و الآن، بعدما عرف والدك هذه المعلومات أجرى ثلاث مكالمات من هاتفه الخلوي كلها لكِ
    - Baban bu işe başladığı zaman şirket için bir isim düşünemiyordu ve bir gün sen onun için bir resim çizdin. Open Subtitles عندما كان والدكَ في أول طريقه لم يكن يفكر في إسم الشركة في أحد الأيام رسمت صورة له
    Baban bu günlerini görse eminim Çok gurur duyardı. Open Subtitles كان والدكَ ليكون فخوراً بالرجل الذي أصبحته
    Baban bu kadar alçalmanı istemezdi. Open Subtitles {\fnAdobe Arabic}.ما كان أبوك ليرضى بانحنائك
    Baban bu günü görebilmek için her şeyini verirdi. Open Subtitles والدك كان يريد أن يفعل أيّ شئ لكي يرى هذا اليوم
    Baban bu konuda yeterince açık oldu sanıyordum. Sen benim için çalışıyorsun... Open Subtitles ظننت أن والدك كان واضحاً بشأن هذا الأمر، أنت تمتثل لأوامري
    Baban bu blokta gerçekten neler olduğunu bulmak için bana yardım ediyordu. Open Subtitles والدك كان يساعدني يحاول أن يفهم كيفية سير الأمور في المقاطعة
    Baban bu bölümün saygı değer bir emektarıydı. Open Subtitles الآن والدك كان محارب محترم في هذا القسم
    Baban bu düşümü gerçeğe dönüştürmede bana yardım edecekti. Open Subtitles والدك كان سيساعدني لجعل رؤياي حقيقة
    Baban bu arabayı, onu bekâret balosuna götürmen için aldı. Open Subtitles خصوصاً بعدما أشترى لكِ والدك هذه السيارة لكي تخبريّه بأنك فقدتي عذريتك
    Baban bu şehre her geldiğinde bebekliğinden beri bütün ayrıIışları çok duygusal olurdu. Open Subtitles في كل مرة زار فيها والدك هذه البلدة... منذ أن كنتَ طفلا... كان دائما يرحل بهذا الشكل بقلب مثقل
    Yakalanırsam, Baban bu kez beni kesin öldürür. Open Subtitles إن انكشف أمري سيقتلني والدك هذه المرة
    "Ben değil, baban. Bu bir savaş." Open Subtitles ليس أنا، إنه والدك هذه حرب
    Çünkü laneti tetiklemeyeceksin. Baban bu konuda hiçbir şey bilmiyordu. Open Subtitles لأنّكَ لنّ تستجيب لهذهِ اللّعنة، والدكَ لمّ يكن يعلم شيئاً عن أيّ من ذلك.
    Baban bu kayıt Kodeks'ini çaldı ve seni buraya getiren kapsüle koydu. Open Subtitles والدكَ سرقَ سجل الدستور و خبأه في الكبسولة التي نقلتك للأرض.
    Baban bu okulda ki herkesin hayata bir sandalyeden bakmanın nasıl bir şey olduğunu anlamasını sağladı ve beni sandalyeye rağmen istediğim her şeyi yapabileceğime ikna etti. Open Subtitles سيحبكَ دون قيّدِ وشرط. تأكد والدكَ بأن جميع من في المدرسة يتفهمون كيفية
    Baban bu haneye onurla büyük hizmetlerde bulunmuş harika biriydi. Open Subtitles كان أبوك رجلًا مُشّرفًا خدم آلنا بشرفٍ.
    Baban bu duruma çok kızardı. Open Subtitles كان أبوك يغضب من ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more