Önce babası gibi yiyordu. Şimdi de babası gibi mi konuşuyor? | Open Subtitles | في الأول هو بيأكل مثل والده و الآن أنت تتكلم مثله |
Önce babası gibi yiyordu. Şimdi de babası gibi mi konuşuyor? | Open Subtitles | في الأول هو بيأكل مثل والده و الآن أنت تتكلم مثله |
O afacan da küçük bir kerata, aynı babası gibi hatta daha çok bela yaratıyor. | Open Subtitles | إنه مجرد وغد صغير كوالده وأكثر مشاكل منه إيضا |
babası gibi korkmadığı bildiği biri olmalıydı! | Open Subtitles | إذاً فإنه أحد ما يعرفه ولا يخشاه مثل أبيه |
Daha da iyisi, Lloyd'un kızının diş telleri yerinde kalacak ve babası gibi güzel bir gülümseyişe sahip olacak. | Open Subtitles | والافضل من ذلك ان تحتفظ ابنة لويد بحمالات اسنانها وتحصل على تلك الابتسامة المنتصرة مثل والدها |
babası gibi uçabilmek için benden kanat yapmamı istedi. | Open Subtitles | هو كان يريد الطيران مثل ابيه قلت له لا يمكنك الطيران بدون محرك |
babası gibi vasıflar işler peşinde koşturmayacaktı. | Open Subtitles | أنه لم يكن يكافح مثل والده في إلانتقال من وظيفة سيئة إلى آخرى. |
Erkek olursa, onun tıpkı babası gibi olmasını isterim. | Open Subtitles | وإذا كان ولد , أنا اريدُّه ان يَكُونَ مثل والده. |
Eğer oğlumu babası gibi yetiştireceksem, ki, dilerim öyle olur, geleneklerimizi uygulama konusunda özgür olmalıyım. | Open Subtitles | إذا كنت سأربي ولدي ليصبح مثل والده الذي أتمنى كثيراً أن يحصل عليَ أن أشعر بالحرية في إتباع تقاليدنا الخاصة |
Nathan,o daha 4 yaşında. Tek istediği babası gibi olmak. | Open Subtitles | نايثن, انه بالرابعه من عمره كل مايريد فعله هو ان يصبح مثل والده |
babası gibi Sekizinci Ayin Meclisi'nde olduğu yazıyor. | Open Subtitles | انظر، كُتب هنا أنه عضو في منظمة المجلس الثامنة التابعة لمجلس الحكماء مثل والده |
Benim bilmek istediğim... bu çocuğun tıpkı babası gibi olmak... isteyip istemediği. | Open Subtitles | أريد أولاً أن أعرف.. إذا كان هذا الطفل فعلاً.. يريد أن يصبح كوالده |
Şimdilik birazcık zayıf, ama büyüyünce babası gibi güçlü kuvvetli olacak, değil mi? - Değil mi? | Open Subtitles | إنه ضعيف بعض الشيء لكنه سيكبر ويصبح قويا وعظيما كوالده ، أليس كذلك ؟ |
Merak ediyorum, büyüyünce o da babası gibi sahtekar mı olacak? | Open Subtitles | اتسائل ما إذا كان سيكبر ليصبح غشاش كوالده |
Belki Potter büyüyünce vaftiz babası gibi bir suçlu olur. | Open Subtitles | بوتر قد يكبر ليصبح مجرما، تماما مثل أبيه الروحي |
Evet, hayatını aynı babası gibi kamyonculuktan kazanıyor. | Open Subtitles | . لقد كون ثروته من النقل بالشاحنات . تماما مثل أبيه |
Kızım İrlandalı ve babası gibi Katolik olacak. | Open Subtitles | إبنتي أيرلندية وستكون كاثوليكية، مثل والدها |
Fakat babam olsaydı mesela Claire'in babası gibi çılgınlığa daha fazla meyilli olurdum. | Open Subtitles | لكن لو كنت أملك أبًا, مثل والد "كلير", قد يدفعني إلى الاتجاه الآخر. |
Dikkat etmezsen, babası gibi "Matlet" olacak. | Open Subtitles | أتعلم, إن لم تكن حذراً سينتهي بها المطافُ بأن تشاركـَ بمسابقاتٍ رياضيّةٍ كوالدها تماماً |
Yazgısı, onu babası gibi seven bu yaşlı adamla birleşti. | Open Subtitles | قدرت لتكون بنتا لرجل كبير الذي أحبه كأب لها |
Ama babası gibi o da Tanrı'nın emirlerine tam olarak itaat edemeyecek. | Open Subtitles | ولكن كأبيه سيكون صعباً عليه ان يطيع وصايا الله |
Bir erkeği babası gibi öptüğünü hiç görmemiştim! | Open Subtitles | هذه هي المرة الأولى التى أراه فيها يقبّـل رجلاً مثل أباه |
Hepsinin vaftiz babası gibi, okuduğumuz hiçbir bilgi... hiçbir şekilde objektif değil. | Open Subtitles | إنه مثل الأب الروحي للجميع ولا شيء مما نقرأه يمتلك إستحقاق طفيف للمقال الهادف |
O babası gibi güçlüdür Bi kaza oldu..silahlı | Open Subtitles | نعم, انها قوية مثل ابيها كانت هناك حادثة كنت انظف مسدسي, وفجأة اطلقت الزناد, انه صديق |
Tıpkı babası gibi aklımdan geçenleri okuyor. | Open Subtitles | إنّه يشبه والده , إنّه كما تخيّلته أن يكون |
Her erkeğin babası gibi olmasından korkuyor. | Open Subtitles | أنه يخاف من كل رجل فقد يكون مثل أبّيه |