Yedi yaşındayken çalışmaya başladım, babam için yerleri siliyordum, babam da kendi Babası için çalışmıştı. | Open Subtitles | لقد بدأت العمل عندما كنت فى السابعة من عمرى بمسح أرضية المنازل الخشبية لأبى التى مسحها لأبيه عندما كان فى السابعة |
Bir erkek ismine sahip olduktan sonra Babası için bir erkek olacaktır. | Open Subtitles | وعندما يحمل اســم صبي سيكون ولد بالنسبة لأبيه. |
Babası için uyuşturucu satmaya çalışırken yakalanan birisi. | Open Subtitles | الشخص الذي عوقب بالحبس ذات مرة لمحاولته أن يكذب على والده. |
Söyle ona Babası için en güzel hediyeyi yapıyorum. Ben... | Open Subtitles | أخبره أنى أعد لوالده أفضل هديه على الاطلاق |
Bu çocuk Babası için her yarışta iki bilet ayırır ama babası hiç gelmez. | Open Subtitles | ذاك الشاب يترك تذكرتين من أجل والده كل سباق و هو لا يظهر أبداً |
Molly Norton, babası bir keresinde Beyaz Mike'ın Babası için garsonluk yapmıştı. | Open Subtitles | مولي نورتون. والدها عمل مرة لدى والد مايك وايت كنادل |
Söylediklerini dinlesene. Alina Babası için döndü ve sen ona bunu kim umursar ki mi diyeceksin? | Open Subtitles | إستمع إلى نفسك ، ألينا حصلت على والدها مجدداً ولسان حالك يقول من يهتم ؟ |
Kanada'ya bu yüzden gidiyor. Babası için ilaç. | Open Subtitles | وهذا سبب ذهابه إلى كندا أدوية لأبيه |
Kanada'ya bu yüzden gidiyor. Babası için ilaç. | Open Subtitles | وهذا سبب ذهابه إلى كندا أدوية لأبيه |
- İlaçlar ölmek üzere olan Babası için değil miymiş? | Open Subtitles | -إنها ليست لأبيه المحتضر؟ |
- İlaçlar ölmek üzere olan Babası için değil miymiş? | Open Subtitles | -إنها ليست لأبيه المحتضر؟ -لا... لا |
Babası için koşulsuz sevgisi. " | Open Subtitles | حبه الغير مشروط لأبيه " |
Bu, Babası için çok zor olmuş olmalı. | Open Subtitles | لابد أن هذا كان صعباً على والده |
- Babası için çok mu büyümüş? | Open Subtitles | - انه يكبر على والده ؟ |
Babası için korkuyor. | Open Subtitles | خائف على والده |
Aynı duayı bende Babası için ediyordum. | Open Subtitles | هكذا فلقد أعتدت أن أُصَلى لوالده |
İşte orada. Babası için olduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | ها هو اعتقدنا أنها لوالده |
İşte orada. Babası için olduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | ها هو اعتقدنا أنها لوالده |
Kulağa Cody gibi geliyor, Babası için şehri için dövüşmesi. | Open Subtitles | يبدو و كأن كودي يقاتل من أجل والده - من أجل مدينته - لكن أين يمكن أن نجد |
Babası için ne gerekiyorsa. | Open Subtitles | ما يحتاجه من أجل والده |
Yani, Clara Babası için onun gölgesinde yaşayan Damien'i reddetmiş. | Open Subtitles | إذن ، (كلارا) ترفض (دامين) من أجل والده و الذي يعيش ظلّه بداخله. |
Dr. Wexler'ın kurbanın Babası için çalışması büyük tesadüf. | Open Subtitles | إنّها صدفة تماماً أنّ الد. (ويكسلر) يعمل لدى والد الضحيّة |
Bir kız çocuğunun, babasını rahat ettirmesi ve Babası için hayırlı bir evlat olması beklenirmiş. | Open Subtitles | سمعت أن البنت يجب أن تكون راحة ونعمة على والدها |