Sınıfta olmak ,orada olmak benim ev babası olarak öğrendiğim şeydir. | TED | أن أكون حاضراً هو ما تعلمته كأب مقيم بالمنزل. |
Ve babalar sadece alışkanlık olarak küçük kızlarının başında pervane gibi dönmezler, ama şunu diyebilirim ki, iki kız babası olarak, bunun da bir etkisi var. | TED | وأن الأباء عادة كالخواتم في أصابع بناتهم الصغيرات، بالرغم من أنني كأب لابنتين، أقول أن ذلك الجانب يلعب دورا مهما. |
Beş çocuğun babası olarak, onlar ileride kimleri örnek alacaklar endişeleniyorum. | TED | وانا كأب لخمسة ابناء قلق جدا للقدوات التي يعتمدها ابنائي |
Ve babası olarak onun için yaptığım binlerce ufak şey geldi aklıma. | Open Subtitles | وكنت افكر في كل تلك الاشياء الصغيرة الكثيرة ..التي قمت بها كوالدها |
babası olarak, onu nasıl büyüteceğini düşünmelisin. | Open Subtitles | فكر فيما يمكنك أن تفعل لتربيته جيداً كوالد |
Çocuğunun babası olarak nasıl biri olsun isterdin? | Open Subtitles | الذي تُريدُ كأبّ طفلكَ؟ |
babası olarak benim için bu biraz hayal kırıklığına uğratıcı. | Open Subtitles | بالنسبة لي، كوالده إنه أمر محبط قليلا |
Miller, damadın babası olarak, biraz dinlemeye ihtiyacın var galiba. | Open Subtitles | ميلر.. بصفتك والد العريس أتصور أن لديك بعض النصائح تقدمها له |
Şahsi düşünceme göre, babası olarak ona sürekli güzel göründüğünü söylemek bana düşen bir rol gibi geliyor. | Open Subtitles | وشخصياً كأب اشعر انه دوري ان اخبرها انها تبدو مذهلة طوال الوقت |
Bu meseleyle, babası olarak senin ilgilenmen gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | إنه يقول إن واجبك كأب أن تتعامل مع هذه المشكلة |
Sadece kralım olarak değil, doğmamış çocuğumun babası olarak... | Open Subtitles | ليس كملكي, ولكن كأب أولادي والجنين الذي أوشك على إنجابه |
Olabilir, ama aile babası olarak beni korkutuyor. | Open Subtitles | ربما هي كذلك .. و لكن كأب فأنها تحيفني الى حد كبير |
Bazı bilgeler tarafından "Komedinin Babası" olarak takdir edilmiş, parmak izleri komedi tekniklerinin şakşakçılıktan, iki kişilik gösteriye, canlandırmalardan, politik hicve kadar | TED | مُشادًا به بواسطة بعض العلماء كأب الكوميديا، تظهر بصماته في الأساليب الكوميدية في كل مكان، من الكوميديا التهريجية إلى الثنائيات الكوميدية إلى التقليد إلى الهجاء السياسي. |
Bunu sadece komuta subayı olarak değil Philadelphia'nın babası olarak söylüyorum. | Open Subtitles | أنا أتحدث إليك ليس فقط كآمرك... ولكن كأب لفيلادلفيا |
--biricik kızının, beni gerçekten ve yasal bir bağ ile... ..kendi öz babası olarak görmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد ابنته الوحيدة أن تنظر لى كوالدها كشعور حقيقى |
babası olarak Bay Keller kayıtlı değil. | Open Subtitles | السيد "كيلير" ليس مسجل كوالدها |
Kızım Amondi, beni korkulacak biri olarak görmüyor. Beni sadece babası olarak görüyor. | Open Subtitles | ابنتي (أموندي)، لا تراني كشخص تخافه تراني فقط كوالدها |
Garcia, Tobias'ın babası olarak sisteme giriş yapmanı istiyorum. Bu sistem 3 ay önce kurulmuş. | Open Subtitles | غارسيا, اريدك ان تدخلي للنظام كوالد توباياس |
Bak, salak birinin babası olarak, bunu kendine saklamalısın. | Open Subtitles | حسناً، كوالد لمشاركه أفضل أن تحتفظ بهذا لنفسك |
Kendimi dört çocuk babası olarak görüyorum. | Open Subtitles | أَرى نفسي كأبّ أربعة أطفالِ، |
Ama gelinin babası olarak... | Open Subtitles | فقط a ماكنة إلى هؤلاء الناسِ. كأبّ العروسِ... |
Bakanı olarak, babası olarak değil. | Open Subtitles | كوزيره،ليس كوالده |
Sybil'in babası olarak bu benim için kolay bir konuşma değil ama eğer hatalıysam özür dilerim. | Open Subtitles | بصفتك والد (سيبيل)، هذه المحادثة ليست سهلة عليّ لكن إذا كنت على خطأ فأقدم لك إعتذاري |