Dönen oyuncuklara biner ve babasını görür, babası ona der ki hayatını değiştirmelisin çünkü hep geçmişine bakıyordur artık ileriye bakmalıdır. | Open Subtitles | وركب هذه الأحصنة الخشبية ورأى والده وقال له والده أن عليه الاستمرار في حياته |
Şimdi babası ona Danimarka'da yeni bir eş buldu. | Open Subtitles | والان وجد له والده زوجة من الدانيمارك |
Babası ona: "Oğlum, ...kendine layık bir krallık arayıp bulacaksın. | Open Subtitles | : قال له والده "يابني، إبحث لك عن مملكة جديرة بك" |
babası ona rahat bir iş buldu. Rahat hayat içinde bedelini ödedi. | Open Subtitles | أتى له الأب بوظيفة هينة تولى نفقات حياته الهينة |
babası ona rahat bir iş buldu. Rahat hayat içinde bedelini ödedi. | Open Subtitles | أتى له الأب بوظيفة هينة تولى نفقات حياته الهينة |
Kocam ve ben buraya taşınmaya karar verdiğimizde Liam kutup ayılarını görme konusunda heyecanlanmıştı bu yüzden babası ona kitaplarınızdan birini aldı. | Open Subtitles | عندما قررنا أنا وزوجي الإنتقال إلى هنا تحمس (ليام) كثيراً حيال رؤية الدببة القطبية فاشترى له والده واحداً من كتبك |