Bacaklarınla yaptığın break dans hareketiyle o adamın boynunu kırdığını gördüm. | Open Subtitles | أجل، رأيتك وأنت تكسر عنق ذلك الرجل بساقيك |
Bacaklarınla o herifin boynunu, sanırsın dans figürü yapar gibi çatırdattığını gördüm. | Open Subtitles | أجل، رأيتك وأنت تكسر عنق ذلك الرجل بساقيك |
Muhtemelen mükemmel bir şekilde kaslı Bacaklarınla bunu tahmin etmen zordur. | Open Subtitles | يرجح أن هذا صعب عليك لتخيله بساقيك مفتولة العضلات |
Unutma. Bacaklarınla kaldıracaksın. Üç diyince. | Open Subtitles | الآن تذكر, ارتقى بقدميك عندما اقول ثلاثة |
Ama gerçek hayatta, içimden "Izzie, Bacaklarınla yapabiliyor olman yapmanı gerektirmez" demek geliyor. | Open Subtitles | لكن في الواقع، أريد أن أقول "إيزي، كونك قادرة على فعل ذلك بساقيك لايعنيبأنّهيجب أنتفعليه" |
Bacaklarınla kaldır! Küçücük, minicik Bacaklarınla! | Open Subtitles | احمل بساقيك بساقيك الصغيرة جداً جداً |
Bacaklarınla kaldır derim, öğle yemeğini fazla kaçırdım. | Open Subtitles | ارفعني بساقيك افرطتُ في الغداء |
Bacaklarınla vur, toplarınla değil. | Open Subtitles | أُركل بساقيك وليس بمبايضك |
O gereğinden fazla iyileşmiş Bacaklarınla biraz yürü ve izin ver bu ilişki hakkında biraz düşüneyim. | Open Subtitles | تمشَّى بقدميك السليمتين، ودعني أفكر بهذه العلاقة. |
Yapman gereken şey bu kolları tutmak Bacaklarınla tırmanmak ve düşmemeye çalışmak. | Open Subtitles | اذاً, الذي سوف تفعلينه هو استخدام هذه القبضة و فقط تسلقي بقدميك وحاولي ان لا تسقطي. |
- Yapamam. Dinle beni. Bacaklarınla tutun, ellerini uzat. | Open Subtitles | إسمعني يا (داني) إسمعني، تمسك بقدميك ورجليك، وإترك يديك |