"bahsediyorlardı" - Translation from Turkish to Arabic

    • يتحدثون عن
        
    • يتكلمون عن
        
    • يتكلمان عن
        
    • يتحدثوا عن
        
    Bir dakika önce dövmelerden bahsediyorlardı ve sonra da konuşamadılar. Open Subtitles في لحظة كانو يتحدثون عن الوشم ثم توقفو عن الكلام
    Fakat insanlar bunlara bakıyor ve ne kadar da farklı olduklarından bahsediyorlardı. TED إذاً كان الناس ينظرون اليها وكانوا يتحدثون عن مدى اختلافها
    Annem ve babam kavgayı başlatan o serseriden bahsediyorlardı ve ben sadece... Open Subtitles ..كان أبويّ يتحدثون عن هذا الهُراء بشأن من افتعل العراك في الميدان ..وأنا كنت
    Seni haberlerde gördüm, polis öldürdüğünden bahsediyorlardı. Open Subtitles لقد رأيت مؤخرتك في الأخبار يتكلمون عن قتلك للشرطة
    Hizmetçiler salgın yüzünden Neredeyse yok olmuş bir köyden bahsediyorlardı. Open Subtitles الخادمون يتكلمون عن القرية التى دمرت تقريباً بالطاعون
    Ve hep olaylardan bahsediyorlardı, öyle mi? Open Subtitles كانا يتكلمان عن المشاكل دائما ,أليس كذلك؟
    Vampirlerin peşine düşmekten bahsediyorlardı. Open Subtitles إنهم يتحدثوا عن الذهاب إلى أثر مصاصي دماء
    Hatıralardan ve geleneklerden bahsediyorlardı, ama bende bunların hiçbiri yoktu. Open Subtitles لقد كانو يتحدثون عن الذكريات والعادات, ولكني لا اتذكر شيئاً لي.
    Bilmiyorum, sanırım yeteneği olan insanları toplamaktan bahsediyorlardı. Open Subtitles لا أعرف، أظنهم يتحدثون عن القبض على الأناس ذوي قدرات
    Yanlarına gittiğimde, voleybol turnuvasındaki kızlardan bahsediyorlardı. Open Subtitles لقد دخلت عليهم وهم يتحدثون عن الذهاب إلى بطولة الكرة الطائرة للفتيات ولكن عندما رأوني
    Bilemiyorum, kötü bir şaraptan falan bahsediyorlardı. Open Subtitles لا اعرف لقد كانوا يتحدثون عن نبيذ فاسد أو ما شابه
    (MARTIN SANCHEZ - GD HAYRANI) Bir filme bilet kazanmaktan falan bahsediyorlardı. Open Subtitles وكانوا يتحدثون عن الفوز هذه التذاكر لفيلم وكذا وكذا وكذا.
    Efendim, onlar... kızlar ve erkeklerin... yalnızken yaptıkları şeylerden bahsediyorlardı. Open Subtitles سيدي، كانوا يتحدثون عن فعل أشياء يقوم بها الفتيان والفتيات اذا اختلوا
    Sovyetler, büyük tahıl hasadından ve başka her şeyden bahsediyorlardı. Open Subtitles "مارثا موتنر" السفارة الأمريكية بموسكو السوفيات كانوا يتحدثون عن حصدهم لكميات كبيرة من المحاصيل وغير ذلك من أمور.
    Hayır. Onun kız kardeşinden bahsediyorlardı. Open Subtitles لقد سمعت بعض الشباب يتكلمون عن اخته.
    Ve okuldayken ."Hayatımızdaki en önemli şeyler" hakkında konuşma yapacaktık çocuklar annelerinden, hamsterlarından ya da öyle şeylerden bahsediyorlardı. Open Subtitles ومرة, في المدرسة, كان علينا أن نلقي خطبة عن "أهم ما لدينا" والأطفال كانوا, مثل, يتكلمون عن أمهاتهم
    Haberleri izliyordum da savaştan bahsediyorlardı. Open Subtitles أعني كنا فقط نشاهد الأخبار وكانوا... كانوا يتكلمون عن حرب
    Ve hep olaylardan bahsediyorlardı, öyle mi? Open Subtitles كانا يتكلمان عن المشاكل دائما ,أليس كذلك؟
    Ben burada can çekişirken onlar içeride sürekli devinimden bahsediyorlardı. Open Subtitles ها أنا كنت, أموت من الداخل, وهم كانوا يتحدثوا عن الحركة الدائمة.
    Japonya'daki bir dövüşçüden bahsediyorlardı. Open Subtitles يتحدثوا عن مقاتل في اليابان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more