bahsettiğim şey bu, kardeşim. Gel şu gitarlara bir bak. | Open Subtitles | هذا ما أتحدث عنه ، يا أخى لنتفقد هذه الجيتارات |
Bu kötü, ama bahsettiğim şey bu değil. | Open Subtitles | لا ، هذا يحزنني ولكن ليس هذا ما أتحدث عنه |
- İşte, bahsettiğim şey bu. | Open Subtitles | أترين؟ هذا ما أتحدث عنه - لا , أنا أعرف. |
bahsettiğim şey bu. Bu ata oynayın. | Open Subtitles | هذا ما اتحدث عنه خليك على الحصان |
İşte bahsettiğim şey bu. | Open Subtitles | هذا ما كنت أتحدث عنه |
İşte bahsettiğim şey bu! Şuna bak bebeğim! İşte bahsettiğim şey bu! | Open Subtitles | انظروا إلى هذا، هذا ما أتحدث عنه |
İşte bahsettiğim şey bu. Tasarladığımız gibi, bebeğim. | Open Subtitles | هذا ما أتحدث عنه , وكأننا نرسم الخطة |
- Evet, entel biri ama bahsettiğim şey bu değil. | Open Subtitles | -أجل ، هو واسع الحيلّة ، ولكن ليس هذا ما أتحدث عنه |
İşte bahsettiğim şey bu. | Open Subtitles | الراب الواقعي هذا ما أتحدث عنه يا رجل |
Evet! , işte bahsettiğim şey bu. | Open Subtitles | هذا ما أتحدث عنه |
bahsettiğim şey bu. Bu sarımsak... | Open Subtitles | ... هذا ما أتحدث عنه ، هذا الثوم |
Görüyorsun işte, benim bahsettiğim şey bu! | Open Subtitles | هذا ما أتحدث عنه |
Gördün mü? İşte bahsettiğim şey bu. | Open Subtitles | هذا ما أتحدث عنه |
Benim bahsettiğim şey, bu değil. | Open Subtitles | أعني ليس هذا ما أتحدث عنه |
The Bashful "Harder Deeper Faster" İşte bahsettiğim şey bu, bebeğim! | Open Subtitles | هذا ما أتحدث عنه |
Oh, işte bahsettiğim şey bu. | Open Subtitles | هذا ما أتحدث عنه |
İşte bahsettiğim şey bu. Hiç durmadan saçma sapan konuşuyorsun. | Open Subtitles | هذا ما اتحدث عنه انت تتكلم بطلاقه شديده |
Korku Bay Delacruz. Benim bahsettiğim şey bu. Korku. | Open Subtitles | "الخوف, سيد"ديلاكروز هذا ما اتحدث عنه |
İşte bahsettiğim şey bu. | Open Subtitles | هذا ما اتحدث عنه |
Evet, işte bahsettiğim şey bu. | Open Subtitles | هذا ما كنت أتحدث عنه |
bahsettiğim şey bu değil. | Open Subtitles | ليس هذا ما كنت أتحدث عنه |
bahsettiğim şey bu değil, Edgar. | Open Subtitles | ليس هذا ما كنت أتحدث عنه يا (إدجار) |