| 3 gün önce geldiğimde Mooks'tan bahsettiğini duydum, bir silah gördüm, | Open Subtitles | منذ 3 ايام قدمت و سمعتك تذكر اسمه و رايت السلاح |
| Yeterli vaktim var ve telefonda oranın isminden bahsettiğini duydum, ve sonra bu broşürü buldum. | Open Subtitles | لدي الوقت , و سمعتك تذكر أسمائهم على الهاتف و بعد ذلك وجدت الدليل |
| Dün buradan kaçmaktan bahsettiğini duydum. | Open Subtitles | إسمع ، لقد سمعته يتحدث عن الهروب البارحة |
| Peki o zaman ben banyoda kimin bir bebekten bahsettiğini duydum? | Open Subtitles | حسناً, من الذي سمعته يتحدث عن طفل في الحمام؟ |