| Britt'in ve Chris'in bakışlarını görmeniz gerekirdi. | Open Subtitles | ليتك رأيت النظرة التى رأيتها فى أعين بريت و كريس |
| Bu soğuk ayaklı, kaypak parmaklı centilmenin sağına oturduğun zaman bakışlarını görmediğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | تعتقد انني لم ار تلك النظرة التي مررتها لهذا القدمين الباردين، ذو الأصابع الزلقة السيد الذي في يميني عندما جلست؟ |
| Babamın köpeğinin bakışlarını çözdüğünü ama çocukluğumuzu az hatırladığını mı? | Open Subtitles | ذلك الأَبِّ يُمْكِنُ أَنْ يُترجمَ النظرات مِنْ كلبِه ولَهُ فقط المبقّعونُ تذكّر طفولتِنا؟ |
| Gerçekten öyle olduğumu anladığındaki bakışlarını görmek istemiyorum | Open Subtitles | لا أحتمل نظرتها حين تدرك أنّي بالفعل كذلك |
| Ve şehvetli bakışlarını yerden kaldırma, azgın köpek yoksa o pis derini kırbaçlarım! | Open Subtitles | و ابقى عيونك اللعينه على الارض ايها الكلب او سأضرب جلدك الاسود هذا بالسياط |
| Senin o yan yan bakışlarını gördüm. | Open Subtitles | لاحظت نظرتك الغريبة هذه |
| Çocukların bakışlarını gördün. Onları yüzüstü bırakamadım. | Open Subtitles | ،رأيت النظرة على وجوه الشباب لم يمكن أن أخذلهم |
| Aslında tam tersi. Bebek kucağındayken bakışlarını görecektin. | Open Subtitles | في الواقع العكس صحيح يجب أن تري النظرة في عينيه |
| Ne seçilen adamın o an ki bakışlarını ne de kadınının gözyaşlarını unutabildim. | Open Subtitles | لن أنسى النظرة التي اعتلت وجه الرجل الذي وقع الاختيار عليه وكذلك الدموع على وجه زوجته |
| Bana bakışlarını. Anlayışsız gözlerini. | Open Subtitles | هذه النظرة والحواجب التي تظهر إنعدام الحس |
| O gıcık yan yan bakışlarını atardı bana. | Open Subtitles | ينظر إلي تلك النظرة المزعجة التي يرمقني بها من جانب عينه. |
| Hey küçük fahişe, bakışlarını şimdi indir. | Open Subtitles | ايها الداعرة الصغيرة , اخفضي هذه النظرات الآن |
| İnsanların bana bakışlarını görüyorum. | Open Subtitles | أرى النظرات التي يشاهدني بها الناس. |
| sadece benim için gizli bakışlarını çalıyor. | Open Subtitles | يسرق النظرات خفية فقط |
| Bu yüzden bakışlarını anlamakta güçlük çekiyorum. | Open Subtitles | لهذا فأنا لا أستطيع ان احصل على نظرتها |
| Bana bakışlarını sevmedim. | Open Subtitles | لم تعجبني نظرتها إلي |
| bakışlarını sabitle. | Open Subtitles | أبقِ عيونك مفتوحة وصـافية قليلاً |
| "bakışlarını yerde tut: | Open Subtitles | "أبق عيونك مكتئبة: |
| Barbie, ona bakışlarını gördüm. | Open Subtitles | -أجل (باربي)، لقد رأيت طريقة نظرتك إليها |
| Güven dolu o bön bakışlarını, ağır işleyen, serbest akıllarını, çözülememiş baba sorunlarını seviyorum. | Open Subtitles | أحب نظراتهم الضعيفه التي تثق بي عقولهم البطيئه الخفيفه ومشاكلهم الأبويه |
| Toplandıklarında, diğer oyuncuların ona bakışlarını. | Open Subtitles | اشتاق لنظرات الرجال إليه في اللعبة |
| Ve her seferinde, gözleriyle beni takip eden mahkumların soğuk bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. | TED | و في كل مرة، كنت أشعر بنظرات السجناء التي كان يقشعر منها بدني نظرات هؤلاء السجناء المحكوم عليهم كانت تتبعني. |