"bakırı" - Translation from Turkish to Arabic

    • النحاس
        
    - Wilson hastaları bakırı işleyemez. - Doğru. Open Subtitles صحيح, المصابين بهذا المرض لا تستطيع أجسادهم أن تعالج النحاس
    45 kalibre 300 granül nikel bakırı özel mermi. Open Subtitles إنه من عيار 45، طلقات 300 من النحاس والنيكل
    bakırı bulacaksak ya şimdi bulacağız ya da hiç. Open Subtitles إذا كنا سنجد النحاس ، إما الآن أو لن نجده أبداً
    Teklifleri kazanır, ihtiyacınız olan bakırı alırsınız. Open Subtitles ستكسبون كل العطاءات التي تقدمونها و ستحصلون على كل النحاس الذي تحتاجون إليه
    bakırı parasını tam almadan satıyorduk. Open Subtitles كنا نبيع النحاس بسعر تكاليف الإنتاج،
    Burada seni uyutana kadar beklememin sebebi üstündeki bakırı çalacak oluşumla alakalı. Open Subtitles وهنا أنا كنتُ باقٍ أنتظر أن تنام كى أسلبَ منكَ النحاس!
    bakırı vücudunuzdan çıkarmak için tedavi yöntemleri var. Open Subtitles لكن هناك علاجات, لإزالة النحاس من جسمك,
    İşte bakırı böyle buldum Open Subtitles هكذا وجدت النحاس
    Sülükler kanımdaki bakırı temizliyor. Open Subtitles أنهم ينظفوا النحاس من دمي.
    Bu fenolftalein*. bakırı etkilemez. Open Subtitles إنّه "الفينولثافين" لن يؤثّر على النحاس
    Bütün bakırı da almışsın. Open Subtitles و إشتريت كل النحاس
    İşte bakırı böyle buldum Open Subtitles هكذا أنّي وجدت النحاس.
    Ah, bekle. bakırı fırlatırken hepimiz seninle dalga geçiyorduk. Open Subtitles {\pos(190,210)}كنّا جميعاً نسخرُ منكَ عندما كنّا "نرمي النحاس"...
    bakırı yeşile döndüren şey, oksitlenme. Open Subtitles -التأكسد هو ما يصبغ النحاس بالأخضر .
    Bir de bakırı dene. Open Subtitles جربي النحاس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more