| Bakanım, üzüntü duyarak bildiririm ki... bu benim bir arkadaşımın sesi. | Open Subtitles | آسف لإعلامك بذلك، سيدي الوزير و ذلك كان صوت صديقة لي. |
| Demek istediğim sayın Bakanım onları bulma olasılığımız yüzde birden az. | Open Subtitles | ما أقصده سعادة الوزير فرصة الوصول لهم لا تتعدى 1 بالمائة |
| -İçinde 4 adam bulunuyor. -Destek birlikleri geliyor Bakanım! | Open Subtitles | 4رجال مدرّبون جيدا الدعم وصل السّيد الوزير |
| Savaş Bakanım. Doğu tarafındaki kolonlardan biri tamamen kesilmiş. Bu bir sabotaj olmalı. | Open Subtitles | يا وزير الحرب ، تم إزالة حمالة الميمنة تماماً إنه تخريب يا سيدي |
| Güney Afrika Konsolosluğu Diplomatik İlişkilerde Bakanım. Güney Afrika. | Open Subtitles | انا وزير الشئون الدبلوماسيه للقنصليه الافريقيه الجنوبيه |
| Bakanım sizde onun karşısına oturacaksınız. | Open Subtitles | سيدتي الوزيرة ، ستكونين جالسةً قُبالتَه. |
| Bakanım, yerel saatle yaklaşık saat 08:00'de Yemen elçiliğimiz silahlı protestocularca ağır tecavüze uğradı. | Open Subtitles | السيدة الوزيره في حوالي الساعه 0800 بالتوقيت المحلي لسفارتنا في اليمن تعرضت لتعدي ثقيل من حشد من المتظاهرين المسلحين |
| Doğru şeyi yapacağınıza inanıyorum Bakanım. | Open Subtitles | وأنا واثق سيدي الوزير من أنك ستقوم بالشيء الصحيح |
| Ruh Emiciler'in orada tesadüfen bulunduğuna kimsenin inanacağını sanmıyorum Bakanım. | Open Subtitles | أظن أنه لاأحد سيصدق ذلك حراس أزكبان ذهبوا إلى هناك بالصدفة، سيدي الوزير |
| Onu sevmeyebilirsiniz Bakanım ama inkar edemezsiniz Dumbledore stil sahibi. | Open Subtitles | حسنا، قد لا تحبه، سيدي الوزير لكنك لا تستطيع أن تنكر بأن لدمبلدور أسلوبه الخاص |
| Merhaba. Seçim başarınızı kutlarım, sayın Bakanım. | Open Subtitles | مرحباً، تهانينا على الإنتخابات، سيدي الوزير. |
| Bakanım, hoş geldiniz, sizi bu muhteşem açılışta ağırlamaktan... | Open Subtitles | أهلاً بك، يا سعادة الوزير في إعادة الإفتتاح الرائع.. |
| Bakanım katili hata yaptırıp tuzağa düşürmeyi denemek zorundaydı. | Open Subtitles | أيها الوزير, لقد حاول واغرى القاتل ليفعل خطأ |
| Ve bana şöyle dedi: "Bu askeri yolla kazanılabilir, Bakanım. | TED | اخبرني انه,"يمكن كسب هذه المعرك,سيادة الوزير. |
| -Savunma Bakanım Mishkin, Baylar. | Open Subtitles | وزير الدفاع ميشكين أيها السادة المحترمون |
| -Derhal araştıracağım, Savunma Bakanım. | Open Subtitles | سوف أتحرى من الأمر فورا سيدي وزير الدفاع |
| Savaş Bakanım. Mühendislerden biri pusuya düşürülmüş. Matkabın planları çalınmış. | Open Subtitles | ، يا وزير الحرب ، تم الهجوم على مهندس و سُرقت مُخططاته |
| Ben bir Bakanım. Buraya da çıktığım her medya olayını batırarak gelmedim. | Open Subtitles | أنا وزير وزارة لم آتي إلى هنا عن طريق إجتياز كل الإعلاميين الذين قابلتهم |
| FBI, LAPD ve NEST ekibiyle birlikte çalışıyoruz Sayın Bakanım. | Open Subtitles | نحن ننسق مع شرطة المدينة والمباحث وفريق الطوارئ النووية سيدي وزير الخارجية |
| Ama bunu senin yardımın olmadan yapamayız. Sayın Bakanım on saniye içinde kilitleniyoruz. | Open Subtitles | السيدة الوزيرة ، لدينا القفل في عشر ثوان. |
| Sayın Bakanım... Cesetlerin kimliklerini belirledik. | Open Subtitles | سيدتي الوزيرة لقد تعرفنا على الجثث |
| Şaka bir yana, Bakanım. | Open Subtitles | ضع المزاح جانبا السيدة الوزيره |
| Bakanım kabul etmeliyim ki bu orospu çocuğu çok iyi konuşuyor. | Open Subtitles | الأمين ، لابد أن أعترف هذا الأحمق يمكنه الكلام |
| Ölümüm durumda, ikinci Bakanım ve kişisel asistanım Cassel Massan. | Open Subtitles | "وزيري الثاني،في حالة موتي،و مساعدي الخاص"كاسيل ماسان |
| Ben basından sorumlu Bakanım. | Open Subtitles | انا وزيرة الاعلام وانا احميهم واحفظ حقوقهم... |
| Bakanım? | Open Subtitles | سيدة سكرتيرة ؟ |