Bakanlık ile ilgili söylediklerine göre Willi ile ben de sadece yarım dönüş arkandayız. | Open Subtitles | مما قلته عن الوزارة, فأنا و ويلى موجودون خلفك ندعمك |
Hanımefendi, ordudan ya da Bakanlık'tan bilgi gelmediyse eşinizin öldüğü kabul edilmiyor demektir. | Open Subtitles | سيدتى ، إذا لم يكن هناك أى اتصالات قد أتت من الجيش أو من الوزارة ، فهذا يعنى أن موت زوجك ليس مقبولاً |
Bakanlık pub'ıma her akşam dementor'ları yolluyor olmasaydı çok daha iyi olacaktı. | Open Subtitles | كان سيصبح جيدا لو لم ترسل الوزارة هؤلاء الحراس كل ليلة |
Her firma böyle bir çalışan istihdam etmeli, ve her devlet detaylardan sorumlu bir Bakanlık oluşturmalı. | TED | على كل مؤسسة أن تحصل على واحد، وينبغي لكل حكومة أن تحصل على وزارة التفاصيل. |
Hükümet, Bakanlık ve kendi adıma hepinize teşekkür ediyorum. | Open Subtitles | أشكركم جميعاً بالنيابة عن الحكومة وعن الوزير و بالنيابة عن نفسي |
Bunlar Bakanlık belgeleri. Nereden buldun? Kaynağın kim? | Open Subtitles | لقد أخذوا من خارج ملفات الوزارة من أين حصلت عليهم ؟ |
ya Bakanlık mahkemesi? bu düpedüz zorbalık! | Open Subtitles | و جلسة الاستماع تلك فى الوزارة , انها امر شنيع |
Bu artık Bakanlık güvenliği meselesi, bana başka bir... alternatif bırakmıyorsun. | Open Subtitles | ليس هناك منفذ من امن الوزارة انت لم تترك لى اى خيار |
Bakanlık, bölgelerini biraz daha kısıtlarsa büyük bir ayaklanmayla karşılaşacaklar. | Open Subtitles | الوزارة تضيق عليهم إقليمهم كثيرا قد يقومون بانتفاضة كبيرة إن واصل الأمر على هذه الحال |
O yani bizim adamımız Belicoff'u öldürdü Bakanlık ve AB bize baskı yapıyor Bu davayı bırakmamızı istiyorlar | Open Subtitles | نواجة ضغطا من الوزارة ومن الاتحادالاوروبى لوقف هذا التحقيق |
Bakanlık kumarhanelere son vermemizi istiyor. | Open Subtitles | الوزارة تُريدُ إعْطاءك المكائن التي تعمل بالنّقودِ |
Bakanlık canıma okuyor. Ben de yürüttüm biraz. | Open Subtitles | الوزارة أرهقتني بالعمل فقررت أخذ حقي منهم |
Ona yakın olanlar, Bakanlık'a sızdığımızı düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقد المُقربون منه أننا قد اخترقنا الوزارة |
Sonra Bakanlık, onlara silah yerine kargı dağıtılmasını kararlaştırdı. | Open Subtitles | قررت وزارة الدفاع منحهم حرابا بدلا من البنادق |
Çünkü Bakanlık daha fazla para önerdi. Kararımı böyle verdim. | Open Subtitles | لان وزارة الدفاع عرضت علي المزيد من النقود ، واتخذت قرارى |
Birden çok saldırı olasılığı konusunda ilk müdahalede bulunacaklara bilgi gönderiyorum bu yüzden, Bakanlık protokollerini gözden geçirmeliyim. | Open Subtitles | لذا لابد من مراجعة بروتوكولات وزارة الدفاع |
Bakanlık akrabasını şişirdi diye kimseyi Azkaban'a göndermez. | Open Subtitles | لنذهب هاري ، الوزير لم يأتي من أزبكان لكي يفرغ الهواء من عمتك |
Bakanlık her gece barıma Ruh Emiciler yollamasa çok daha iyi olabilirdi. | Open Subtitles | هذا ليس صحيحاً سيد مكجوناجال سيدي الوزير بدون يدين جيد |
Kasım 14, Çocuk Bayramı Bakanlık konuk olarak gelecek. | Open Subtitles | في الرابع عشرمن نوفمبر,في يوم الطفولة سيحضر الوزير كضيف شرف |
Bakanlık'a göndereceğim dosyanın hazırlığı için... cok ciddi sunucu kullanımına ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | اريد أن يكون لدي إمكانية الدخول على السيرفر لاكمال تقرير لوزارة الدفاع |
Özellikle de bir Bakanlık danışmanını. | Open Subtitles | فقط لمجرد انهم ينتمون الى الحفلات الخيرية, وخاصة لو كان مستشارا للوزارة البوليس سيضحك علينا |
Bakanlık Franky hakkında bir toplantı yapmak istiyor. | Open Subtitles | الادارة تريد ان تقابلك عن فرانكي |
Şu anda Bakanlık elinden geleni yapıyor. | Open Subtitles | لدي اتصال من السفاره على الخط الاخر |
Her yerle ilgilenirler: Bakanlık departmanları, yerel yönetim, bir soruşturmacı ofisi… | TED | فهم يبحثون في كل الأماكن: في الوزارات والإدارات المحلية ومكتب المظالم. |