O yüzden orada bekleyip alkol komasına girmeden uzaktan bakarsınız. | Open Subtitles | لذا عليكَ البقاء في مكان ... مليء بالرقص بعيداً عن شرب الكحوليات |
O yüzden orada bekleyip alkol komasına girmeden uzaktan bakarsınız. | Open Subtitles | لذا عليكَ البقاء في مكان ... مليء بالرقص بعيداً عن شرب الكحوليات |
Gününüze bakarsınız ve bugün hiç bir şey yapmadım dersiniz. | TED | تنظر إلي اليوم و هو قد مضي و كأنك تقول , أنا لم أقوم بفعل أي شيء |
sonra 15 dakikanız vardır, ve birisi sizi kenara çekip size o soruyu sorar. Ve bilmeden önce, saat akşam 5 olmuştur, ve güne bakarsınız, ve farkedersiniz ki hiç bir şey başaramamışsınız. | TED | ثم لديك 15 دقيقة , و شخص آخر سحبك جانبا ويسألك هذا السؤال. قبل ان تعرفه , انها الــ 5:00 مساء وأنت تنظر إلى اليوم و هو قد مضي انك لم تقوم بعمل أي شيء |
Görsele bakarsınız ve görürsünüz ve sonra bırakırsınız. | TED | أنت تنظر إلى الصورة و ترى ذلك , ثم تترك كل الأمر كله. |
Ve elbette gerçek dünyaya dikkatlice bakarsınız. Bu, ilaçların mevcut ödüllendirme biçimiyle tezat teşkil ediyor. | TED | وبطبيعة الحال، أنت تنظر بعناية فائقة في العالم الفعلي - هذا على النقيض من كيفية مكافأة الأدوية اليوم. |
Nereye ineceğinizi anlamak için etrafınıza bakarsınız, kendinizi hazırlamaya çalışırsınız. | TED | حسناً .. تنظر من حولك .. والى اين ستهبط وتحاول ان تهيء نفسك |
Etrafınıza bakarsınız, arkadaşınız size "Her şey yolunda" der. | TED | ومن ثم تنظر من حولك وترى موقع الهبوط في الاكاديمة اسفل منك " هذا جيد " |
Aynısı yer çekimi için de geçerli, yani--bu çok mütevazice, yani öğretmenseniz, önce ve sonrasına bakarsınız, ve bu endişe uyandırıcı. Daha sonraki testlerde, dersler sonrası kötülüyorlar. | TED | نفس الشئ بالنسبة للجاذبية ، مفهومين ، لذلك -- هذا تحقير للغاية ، إذا كنت مدرسا ، وأنت تنظر من قبل وبعد ، هذا مقلق للغاية. أداؤهم أسوأ في الاختبارات بعد ذلك ، بعد التدريس. |