Gözlerinin beyazının flu olmasından bakireler kolayca belli olur. | Open Subtitles | يمكنك دائماً معرفة العذراء اذا كان البياض في عينيها غير واضح لدي هذي النظرية عن العذارى |
Bu güzel bakireler bir adamı baştan çıkarmaya çalışırlar. | Open Subtitles | هؤلاء العذارى الجميلات بإمكانهن إقناع الرجل للمحاولة |
bakireler duygusala bağlar, kanamaları olur falan. | Open Subtitles | إما أن تصبحن العذارى متعلقات بالرجل أو أن ينزفن |
Eğer onları bakireler bekliyorsa, bu senin gibi 72 adamda olabilir! | Open Subtitles | اذا كان هناك عذارى ينتظرونك حقا , يكونون رجال قبحين مثلك |
Lanet olasıca bakireler. Sayemizde eğleniyorsunuz. | Open Subtitles | عذارى لعينات على الأقل أنتم جميعا تتسلّوا |
Şeytanlar kutsal bakireler arasında serbest mi? | Open Subtitles | هل الشياطين طلقاء بين العذراوات المقدسات؟ |
Şu bakireler ya da onların içindeki iblisler kamuda yüksek sesle öyle şeyler anlatıyor. | Open Subtitles | هؤلاء العذراوات أو الشياطين التي استحوذت عليهن يقلن أشياء كتلك بأعلى صوتهنّ على الملأ |
bakireler evlenmeden 30 yıl yaşamalılarmış. | Open Subtitles | على العذارى أن يمتنعوا عن الجنس لثلاثين سنة |
Hadi ama, bakireler devri kapanalı uzun zaman oldu. | Open Subtitles | هيا، كان وقتا طويلا نقل kapanal من العذارى. |
Yıldırım, cinayetler ve bakireler arasındaki bağlantı nedir? | Open Subtitles | ألمرتبط بالبرق، جرائم القتل، العذارى ؟ |
Bir bakireler klübün var ama bakire değilsin, ha? | Open Subtitles | ترأسين نادي العذارى ولست حتى بـ عذراء ؟ |
Bu akşam genç bakireler nerede? | Open Subtitles | أين أولئك العذارى الشباب الليلة؟ |
Tamam, öncelikle, o bunu inkar edecek ama Trick kesinlikle beni bakireler gibi kurban etmeye çalıştı. | Open Subtitles | أولا , سوف ينكر الأمر ولكن " تريك " أراد أن يقوم "بتضحية العذارى " عن طريق التضحية بى |
Orospular asılacak, ve bakireler de başlarını kapatacaklar. | Open Subtitles | ستُشنق البغايا، وتغطّي العذارى رؤوسهنّ |
Ama bakireler işte, bağlanmak isterler falan. | Open Subtitles | أنه فقط... كما تعلمين ...انه مثل العذارى يتعلقن بالرجل |
Yemin ederim ki en saygın bakireler bile buna şahitlik edecektir. | Open Subtitles | نعم، أقسم بحبّي ان أجمل عذارى بلادنا أحببنها أيضا |
Mükafat olarak cesur savaşçılara güzel bakireler ve köyümüzün kurulmuş olduğu arazi hediye edildi. | Open Subtitles | وكمكافأة حصل المحاربون الشجعان على عذارى جميلات وأرض عليها تأسست قريتنا |
Oryantalizm, Kuran'da dört yerde geçen Huriler kelimesini şöyle tasvir ediyor: kara gözlü, göğüsleri henüz tomurcuklanmış yaşıt eşler veya açıkça dik göğüslü bakireler. | TED | الكلمة التي وردت أربع مرات هي "حور العين". صارت أبكار ذوات عيون سود وبثديين ممتلئين أو عذارى بيض مرفوعات الصدور. |
Size bilgi ve Tanrı'nın yeminini verebilmek için aranıza geldim, bakireler. | Open Subtitles | عزيزاتي العذراوات لأمنحكن المعرفة وبركة الرب |
Sadece bakireler yapabilir bunu. Kuralları biliyor musun? | Open Subtitles | العذراوات فقط هم من يفعلوا هذا ألا تعرفوا القواعد؟ |
Sondaki takip sahnesinde katili sadece bakireler kandırabilir. | Open Subtitles | فقط العذراوات تغَلبَ القاتلُ فيً مشهد المطاردةِ الكبيرِ في النهاية. |
Âşık olun, bakireler. | Open Subtitles | ~ قعن في الحب يا فتيات ~ |