"bakmışsın" - Translation from Turkish to Arabic

    • اعتنيت
        
    • اللحظة التالية
        
    • التالي الذي
        
    • وفي التالية
        
    • وفي اليوم التالي
        
    • قبل أن تدرك
        
    • الأمر التالي
        
    Dale'e iyi bakmışsın. Harika görünüyor. Open Subtitles لقد اعتنيت به جيدا , انه يبدو بحالٍ رائعة
    Limon ağacına aynen söylediğin gibi baktım. Evet bakmışsın. Open Subtitles لقد اعتنيت بليمونتك تماماً كما قلت
    Sonra bir bakmışsın sorgu sual vaktin gelmiş. Open Subtitles وفي اللحظة التالية يمكنك ان تواجه حكمك النهائي
    Bir bakmışsın, seni öldürmeye çalışıyorlar. Open Subtitles الشئ التالي الذي تعرفه هو انهم سيحاولون اخراجك ماذا ؟ ماذا ؟
    Bir bakmışsın, kitap okuyor, bir bakmışsın, elini eteğinin içinde gezdiriyor. Open Subtitles يقرأ لكِ في دقيقة، وفي التالية يضع يده بداخل سروالكِ.
    Bir gün yüzünün üstüne bakıyor sonra bir bakmışsın doğrudan sana doğru bakıyor. Open Subtitles إنها تنظر في وجهك كلياً وفي اليوم التالي ، تنظر من خلالك
    Bir de bakmışsın, gelinliğiyle ortalıklarda görünmeye başlamış, - deli kadınlar gibi. Open Subtitles مخيف جدًا - كلا ، أنا جادة ، قبل أن تدرك -
    Parkta sosisli alırken bir bakmışsın boyut kapısının diğer tarafında yaratıklarla dövüşüyorsun. Open Subtitles في لحظة واحدة، تشتري شطيرة سجق ساخنة في المُتنزّه، الأمر التالي أنّك تُقاتل السحالي على الجانب الآخر من صدع بُعدي.
    Babamın paraları ile kendine iyi bakmışsın. Open Subtitles لقد اعتنيت بنفسك جيداً على حساب أبي
    Gençsin ve iyi bakmışsın kendine. Open Subtitles لقد اعتنيت بنفسك بشكل ممتاز
    Fakat yıllar boyunca ona bakmışsın. Seldom söyledi. Open Subtitles و لكنك اعتنيت بها لسنوات سيلدوم) أخبرني)
    Çok tuhaf olmalı; seni kimse tanımazken, bir bakmışsın politikacılar, film yıldızları etrafında. Open Subtitles لابدّ أنّ الأمر غريب، في لحظة لمْ يسمع عنك أحد، وفي اللحظة التالية لديك قسم الهتاف خاصّتك، السياسيّون ونجوم السينما.
    Bir bakmışsın tatlılar, sonra bir bakmışsın kaçıyorlar ya da Peter ya da adı her neyse onunla randevudalar ve senden seks kıyafeti tavsiyesi istiyorlar. Open Subtitles لا في لحظة هم لطفاء في اللحظة التالية يجن جنونهم او يذهبون في موعد مع بيتر
    Bir an onlardan nefret ederken, bir bakmışsın özlüyorsun... Open Subtitles في لحظة تكرههم وفي اللحظة التالية تفتقدهم
    Göze ve buruna kaçar, enfeksiyon yayılır sonra bir bakmışsın ki "lanet nedeniyle bir ölüm daha" olmuş. Open Subtitles يصلإلىالأعينوالأنف، تنتشرالعدوى، والشيء التالي الذي تعرفه، هو وفاة من اللعنة
    Sonra bir bakmışsın, alelade bir müzede tavandan asılmışsın gelen geçen çocuklar da mahrem yerlerine bakıyor. Open Subtitles الشيء التالي الذي تعرف، أنت تتدلى من السقف في متحف والأطفال ينظرون إلى أعضائك الخاصّة
    Önce bu bırakma gelir sonra bir bakmışsın yavaş tempo dans ediyorsunuz, sonra eşim kollarımda ölüverir. Open Subtitles اولاً ،، إنها توصيلة الأمر التالي الذي تعلمهُ هوَ انكَ بطئ في الرقص ورفيقي ميتٌ بينَ ذراعي
    Bir bakmışsın Elena'yı aklından silmem için bana yalvarıyorsun bir daha bakmışsın tabut açık sırtımda bir hançerle yatıyorum. Open Subtitles لحظة تتوسّلني لإزالة (إيلينا) من عقلكَ وفي التالية أُمسي مُخنجرةً في تابوت
    Bir gün bakmışsın Central Park'ta oynarken... ertesi gün İbiza'da Dj olmuş. Open Subtitles في يوم ما سيركبون ديناصوراً "في "سنترال بارك وفي اليوم التالي يديرون موسيقى في "آبيزا
    Sonra bir bakmışsın saçımı senin gibi leylak kokulu boktan şeylerle jöleliyorum. Open Subtitles قبل أن تدرك ذلك سأدهن شعري بذلك الليلج الذي تستخدمه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more