"bakması için" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليعتني
        
    • ليغطي
        
    • ليلقي نظرة
        
    • ليهتم
        
    • ليهتمّ
        
    • لينظر إلى
        
    • لرعايتهم
        
    • به ليعتنى
        
    Çocuğa bakması için birini arıyorsun ve kadın geçmiş karşında duruyor. Open Subtitles أنت تبحث عن شخص ما ليعتني بالصبي. وهيّ تقف أمامك تماماً.
    Sanırım bir yabancı bulmam lazım, minik bebek Lynette'e bakması için. Open Subtitles أظن انني سأجد غريبا ما ليعتني بالطفلة الصغيرة لينيت
    Eğer bunu biraz hafifletirsen, yerime bakması için birisini bulup,... Open Subtitles إذا خففت من ذلك قليلا سأتدبر شخصا ما ليغطي مكاني هذه الليلة
    bakması için ona verirsek, bize karşı daha anlayışlı olur! Open Subtitles لكن إذا أعطينه إياهم ليلقي نظرة سيكون أكثر مراعاة لنا
    Şimdi söyle bakalım kızın icabına bakması için başka birisine ihtiyacım var mı? Open Subtitles إذن أخبرني هل أحتاج شخصاً آخر ليهتم بأمرها؟
    Dört yaşındaki oğluma bakması için birini bulmam gerekliydi. Open Subtitles كان عليّ أن أجد أحداً ليهتمّ بولدنا ذي الأعوام الأربعة
    Resimlere bakması için. Open Subtitles لينظر إلى بعض الصور
    Burada çocukların için okullar onlara bakması için hastaneler ve yollar inşa etmeyi istiyoruz bu nedenle kamyonlar buraya varabilir ve ürünlerini satabilirler. Open Subtitles نريد ان تكون هناك مدرسة لأطفالك... و مستشفيات لرعايتهم... ...
    Ve harika bir işi var ve çocuklarına bakması için güvenilir birine ihtiyacı var. Open Subtitles ولديها وظيفة رائعة وتحتاج أحداً ما تثق به ليعتنى بأطفالها
    Sana bakması için kendine bir koca bulmalısın. Open Subtitles يجدر بكِ أن تحظين بزوجٍ ليعتني بكِ
    Adam'a bakması için birini tutacağım. Open Subtitles سأعيّن أحدهم ليعتني بآدم
    (Gülüşmeler) Örneğin Afrika Jakanası, dişiler birden fazla erkekle çiftleşir ve sonra çiftleşecek başka erkekler bulmak için gider ve erkeği yavrulara bakması için geride bırakır. TED (ضحك) اليقنة الأفريقية، على سبيل المثال: تتزاوج الأنثى مع عدة ذكور ثم تطير لتبحث عن ذكور أخرى تتزاوج معهم وتترك الذكر خلفها ليعتني بالفراخ.
    Benim yerime bakması için DriveTime'dan Scotty'i arayacağım. Open Subtitles حسناً ، سآتي بسكوتي من وقت القيادة ليغطي مكاني
    - Hayır, hayır. Yerime bakması için başka bir narkozcu buldum. Open Subtitles وجدت طبيب تخدير آخرِ ليغطي مكاني
    Öğleden sonra obezite kliniğine bakması için birini bul. Open Subtitles و ... و أيضاً جدي البعض ليغطي عيادة البدانة هذه الظهيرة
    Omzuna bakması için birini çağırmamı istemediğine emin misin? Open Subtitles امتاكد انك لا تريدني ان احضر لك احداً ليلقي نظرة على كتفك؟
    İstersen gemideki sıhhiye erlerinden birini ona bakması için getirtebilirim. Open Subtitles إذا أردت , فيمكنني أن أحضر أحد المجندين من الغواصة ليلقي نظرة عليه
    Belki sizin yerinize bakması için onu birilerine vermelisiniz. Open Subtitles ربما عليك اعطائها لشخص اخر ليهتم بأمرها
    bakması için birini gönderirim. Open Subtitles سأجلب رجلاَ ليهتم بهذا
    Bana bakması için birine ihtiyacım olduğunu söyleyen kim? Open Subtitles من الذي يقول انني بحاجة شخص ليهتمّ بي؟
    Everly'yi batıya, Sandoval'ı de güneye bakması için Veteran binasına yerleştir. Open Subtitles فلتضع (إيفرلي) بمبنى المُحاربين القُدامى ، لينظر إلى الغرب ساندوفال) إلى الجنوب)
    Burada çocukların için okullar onlara bakması için hastaneler ve yollar inşa etmeyi istiyoruz bu nedenle kamyonlar buraya varabilir ve ürünlerini satabilirler. Open Subtitles نريد ان تكون هناك مدرسة لأطفالك... و مستشفيات لرعايتهم... ...
    Ve harika bir işi var ve çocuklarına bakması için güvenilir birine ihtiyacı var. Open Subtitles ولديها وظيفة رائعة وتحتاج أحداً ما تثق به ليعتنى بأطفالها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more