"bakmaya geldim" - Translation from Turkish to Arabic

    • أتيت لأرى
        
    • أتيت لأطمئن
        
    • جئت لأرى
        
    • جئت لتفقد
        
    • جئت للإطمئنان
        
    • أردت التأكد
        
    • مررت لأرى
        
    • أتيت لأتفقد
        
    • جئت بحثاً
        
    • جئت لأطمئن
        
    • جئت للاطمئنان
        
    Mahkemeden önce konuşup anlaşabilir miyiz diye bakmaya geldim. Open Subtitles أتيت لأرى اذا كان يمكننا التحدث وربما تفادي جنون المحاكم
    - Günaydın, Calpurnia. Jean Louise'in okuldaki ilk günü için hazır olup olmadığına bakmaya geldim. Open Subtitles "أتيت لأرى إذا كانت "جين لويس مستعدة ليومها الأول فى المدرسة
    Daha iyi olup olmadığınıza ve bir şey isteyip istemediğinize bakmaya geldim. Open Subtitles أتيت لأطمئن عليكي و لأرى إن كنت في حاجة لشيء.
    İyi misin diye bakmaya geldim. Metropolis'te başın belaya girmiş. Open Subtitles جئت لأرى إن كنت بخير، عرفت أنك واجهت المشاكل في (ميتروبوليس)
    Sana da e-posta yollayıp yollamadıklarına bakmaya geldim. Open Subtitles جئت لتفقد الإيميل إن كانوا أرسلوا أي شيء
    Nasılsınız diye bakmaya geldim. Open Subtitles جئت للإطمئنان على العائلة
    Konuşmak için bir dakikanız var mı diye bakmaya geldim. Open Subtitles أردت التأكد ما إذا كان لديك الوقت لإجراء محادثة.
    Evet, herhangi biri aramış ya da mesaj bırakmış mı diye bakmaya geldim. Open Subtitles أجل,أنا فقط مررت لأرى إن كان أي أحد قد إتصل أو ترك رسالة لي
    Hayır, buraya Bayan Fannie'nin bileğine bakmaya geldim. Open Subtitles لا! أتيت لأتفقد كاحل الأنسة فاني
    Angus'a bakmaya geldim. Open Subtitles جئت بحثاً عن (أنجوس)
    - Selam! Ufaklık nasıl oldu diye bakmaya geldim. - İyi. Open Subtitles ــ مرحباً جئت لأطمئن على الطفل ــ إنه بخير, أفضل حالاً
    Hayır, sadece sana bir bakmaya geldim. Seni Noel'den beri pek görmedik. Open Subtitles لا، جئت للاطمئنان عليك لم نرك منذ عيد الميلاد
    - Günaydın, Calpurnia. Jean Louise'in okuldaki ilk günü için hazır olup olmadığına bakmaya geldim. Open Subtitles "أتيت لأرى إذا كانت "جين لويس مستعدة ليومها الأول فى المدرسة
    Sadece yapabileceğim bir şey var mı diye bakmaya geldim. Open Subtitles فقط أتيت لأرى إن كنت... إذا كان بامكاني فعل أي شيء.
    Sana bakmaya geldim. Çok merak ettim seni. Open Subtitles جوزي, أتيت لأطمئن عليكي كنت قلقا بشأنك
    - Hiçbir şey, sadece nasıl olduğuna bakmaya geldim. Open Subtitles لا شيء أنا فقط أتيت لأطمئن على حالتك
    Bir sorun mu var diye bakmaya geldim. Open Subtitles لقد جئت لأرى إن كان هناك... مشكلة
    Buraya sana ve koluna bakmaya geldim. Open Subtitles انا طبيب الاسعاف جئت لتفقد ذراعك ومساعدتك
    - Araba umurumda bile degil. - Ben Walter'a bakmaya geldim. Open Subtitles لا يهمني أمر السيارة، جئت للإطمئنان على (والتر).
    İyi hissediyor musun diye bakmaya geldim. Open Subtitles مرحباً، أردت التأكد من أنك بخير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more