| Çeneni kapatman gerek. Üzülmeyeceksin, geriye bakmayacaksın. Çünkü kimsenin umurunda değil, inan bana. | Open Subtitles | اصمتي، ولا تتأسفي ولا تنظري إلى الوراء لأنه وصدقيني، لا أحد يهتم بذلك |
| Popoma falan bakmayacaksın, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ لن تنظري إلى مؤخرتي أو أي شيء، أليس كذلك؟ |
| bana kötü gözle bakmayacaksın, söylemek istediğim, başarılı bir evliliği garanti etmek amacıyla, size 75 bin ruble öneriyorum. | Open Subtitles | أنك لن تنظري لي نظرة احتقار إذا عرضت لكي أضمن لك نجاح الزواج |
| Evet. Ben kıyafet değiştirirken aynadan bakmayacaksın. | Open Subtitles | لا تنْظر في المرآة الخلفية. |
| - Evet. Dikiz aynasından arkaya bakmayacaksın, bakarsan ücretinden keserim. | Open Subtitles | لا تنْظر في المرآة الخلفية. |
| Ne demek, ona bakmayacaksın? | Open Subtitles | ماذا تعنين بأنكِ لن تعتني به؟ |
| Sana taptığını biliyorsun, ve sen ona asla o gözle bakmayacaksın. | Open Subtitles | تعرفين أنه يعبدكِ. وأنتي لم تنظري له بهذه الطريقه أبدآ. |
| Bir gün o kapılardan çıkmayı başaracaksın ve bir daha da arkana bakmayacaksın. | Open Subtitles | أنت ستستطيعين أن تعبري هذه الأبواب في أي يوم الآن ولن تنظري للخلف أبدآ |
| Zinhar, göz göze bakmayacaksın. | Open Subtitles | ولا يجب مهما حصل أن تنظري إليه في عينيه |
| Gözlerin bende olacak ve başka kimseye bakmayacaksın. | Open Subtitles | بإمكانك أن تبقي ناظريك علي و لا تنظري لأي شخص أخر |
| Beni dinle, sürtük. Nişanlıma bakmayacaksın bile, anladın mı? | Open Subtitles | {\pos(192,220)} إستمعي إليّ أيتها الساقطة، لا تنظري إلى خطيبي حتى، مفهوم؟ |
| Yakıp geçeceksin ve asla arkana bakmayacaksın. | Open Subtitles | ستحرقينها و لن تنظري وراءك |
| Bana bakmayacaksın. | Open Subtitles | أنت لن تنظري إلي. |
| Artık Daisy'e bakmayacaksın sen! | Open Subtitles | ,(انت لن تعتني بـ(دايزي بعد الأن |