"baktım ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • ونظرت
        
    • نظرت إلى
        
    • و نظرت
        
    • نظرت في
        
    • نظرتُ
        
    • عندما نظرت
        
    • نظرت فى
        
    • ونظرتُ
        
    • نظرت على
        
    • نظرت من
        
    • فنظرت
        
    Ben, bu sabah uyandım, aynaya baktım ve düşündüm ki, değişmem gerekiyor. Open Subtitles استيقظت هذا الصباح ونظرت في المرآه وفكرت مباشرة, أنني في حاجة للتغير
    O keşişin gözlerinin içine baktım ve "Hayır, asıl size namaste" dedim. Open Subtitles ونظرت للراهب مباشره فى عينيه و قلت له لا توجد مرحبا لك
    Onu geri çevirdiğim gece evime vardığımda etrafıma bir baktım ve 10 dakika boyunca kendimi ahmak gibi hissettim. Open Subtitles وفي الليلة التي رفضت بها طلبه عندما وصلت إلى المنزل ونظرت حول المنزل لـ10 دقائق تقريباً شعرت بأنني غبي
    Ben de birkaç kez denedim bu probleme baktım, ve sonunda vaz geçtim. TED أنا حاولت هذا مرتين و نظرت إلى هذه المشكلة و تخليت عنها.
    Bir sigara yakmak için kibriti çaktı ona baktım ve neden durduğunu anladım. Open Subtitles أشعل عود الثقاب ليشعل سيجارة فقط و نظرت إليه فى السيارة وعرفت السبب
    Gözlerinin içine baktım ve en karanlık saatlerinin hikâyelerini derinden dinledim. TED نظرت في عينيها واستمعت بعمق إلى ما تروي عن أحلك ساعاتها.
    Silah seslerini duyunca dışarıya baktım ve bir adamın koşarak uzaklaştığını gördüm. Open Subtitles لقد سمعتُ بعض الطلقات فحسب ثُم نظرتُ للخارج ورأيت بعض الأشخاص يهربون
    derdi. Ve küçük torunlarımın gözlerine baktım, ve ben onların yaşında olduğumdan beri bu gezegene ne kadar zarar verdiğimizi düşündüm. TED ونظرت في عيون أحفادي الصغار، وأفكر كم تسببنا في الإضرار بهذا الكوكب منذ أن كنت في عمرهم.
    Bilbao bittiğinde baktım ve bütün hataları gördüm. TED عندما أصبح مبنى بلباو جاهزاً ونظرت إليه رأيت كل الأخطاء
    ve etrafıma baktım ve yapamayacağımı biliyordum. Hazır olmadığımı biliyordum. TED ونظرت حولي وأدركت أني لن أستطيع أن أفعل هذا كنت أعلم أني لم أكن جاهزة.
    Orada hala çalışmakta olan,... ...Louise Bourgeoise' yi ziyarete gittim,... ...ve onun gerçekten de ilginç olan lavabosuna baktım ve ordan ayrıldım. TED وذهبت لزيارة بورجويس لويس، التي أيضا ما زالت تعمل، ونظرت إلى المغسلة الخاصه بها وهي حقا مدهشه، ومن ثم غادرت.
    Yerdeki telefona baktım ve fark ettim ki bir önceki gün ortalıkta dolanırken ahizeyi yerinden oynatmışım. TED ونظرت إلى الهاتف وأدركت أني قد رفعت السماعة عن مفتاح التحويلة عندما كنت أخطو بالغرفة أول أمس.
    Global ölçekte baktım ve dünyadaki bütün ülkeleri kattım. Son 40 yılda, ikisi arasındaki ilişkiyi rakamlara döktüm. TED وقد نظرت لكل العالم، وقد أخذت كل بلدان العالم خلال الأربعين سنة الماضية، ونظرت لمعرفة ماهي العلاقة.
    Bu boykota baktım ve dedim ki, burada bir şeyler yanlış anlaşılıyor. TED وقد نظرت إلى هذه المقاطعة وقلت أن لدينا شيء خاطئ هنا.
    Bir gece birden bire buna baktım ve onu daha önce hiç fark etmediğim bir şekilde gördüm. TED وذات ليلة، وفجأة، نظرت إلى هذا وشاهدته بطريقة لم أعهدها من قبل.
    Ve kendime aynada baktım ve bir tutam beyaz saçım vardı. TED و نظرت إلى نفسي في المرآة، حيث كان لديا خصلة من الشعر الرمادي.
    Aynaya baktım ve ilk kez uzun zaman önce tanıdığım birini gördüm. Open Subtitles نظرت في المرآة، وللمرة الأولى والربوحدهيعلممنذ متى .. رأيت شخص ما أعرفه
    Gözlerinin içine baktım ve acısını gördüm. Ve onu vuramadım. Open Subtitles نظرتُ في عينيه، ورأيتُ ألمه، ولمْ أستطع إطلاق تلك الطلقة.
    Dün gece yapacaktım ama sonra gözlerine baktım ve fark ettim ki benimle gerçekten seks yapmak isteyen birisini bulmak çok zor. Open Subtitles كنت سأفعل ذلك بالأمس ، ولكن عندما نظرت خلال عينها لاحظت أن كم من النادر أن تقابل شخص مستعد للقيام بالجنس معك
    Ölürlerken gözlerine baktım ve kim olduğumu gördüm. Open Subtitles نظرت فى أعينهم أثناء موتهم ورأيت ماذا كنت
    Çakıl taşına baktım ve bunun gerçekten havalı olduğunu düşündüm. TED ونظرتُ إليها ، فشعرتُ بـ ، إن هذا رائع.
    MacMaster'ın kabadayılık ruhu problemine baktım ve çözümü buldum. Open Subtitles , نظرت على مشكلة ماكماستر جقا في روح من الشجاعة , والجواب فقط أتى
    Pencereden baktım ve onu sedyeyle çıkarırlarken üzerine örttükleri kırmızı battaniyeyi hatırlıyorum. Open Subtitles نظرت من النافذة أتذكر تلك البطانية الحمراء التي استخدموها لتغطيتها عندما خرجوا.
    Ben de direk gözlerinin içine baktım ve dedim ki: Open Subtitles لقد انهار عليّ فنظرت مباشرة في عينيه وقلت له دعني اذهب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more