"balçık" - Translation from Turkish to Arabic

    • الطين
        
    • الوحل
        
    • طينية
        
    • الصلصال
        
    • بامية
        
    • المرتشح
        
    Tabi ki tarımla beraber ilk büyük medeniyetler, balçık ve tuğladan inşa edilmiş ilk şehirler, ilk imparatorluklar ortaya çıktı. TED بالطبع، جاءت مع الزراعة أُولى الحضارات الكبرى، أوّل المدن المبنيّة من الطين والطوب، أوّل الإمبراطوريات.
    Bunda amaç, balçık kalitesini arttırmak ve sonuçta plastisite ve yüksek kırılganlık sağlamaktır. Open Subtitles و كما هو واضح فالهدف هو زيادة جودة الطين وعليه فإنه يكون ليناً وسهل التشكيل
    Bu tortu ya da balçık geniş yumrular halinde topaklantı ve yavaşça değişik şekillere dönüştü. Open Subtitles هذا الوحل أو الغرين بدأ يلتأم فى كتل كبيرة وببطأ تكونت أشكال مختلفة
    Başkası konacağına sen al. Bu civardaki balçık sahibini buldu. Open Subtitles أفضّل أن تكون أنت بدلاً من أيّ آخر فقد تمّ شراء الوحل الموجود هنا
    Yunuslardan biri en yakın balçık kıyının yerine bakmak için çıktığı anda sıra onlara geliyor. Open Subtitles إشارة البدء هي لحظة اندفاع الدلفين إلى السطح, التحقق من الوضع عند أقرب ضفة طينية.
    Evet, o balçık gibi. Open Subtitles نعم انه مثل الصلصال اللين
    Belki de süngü ile öldürülmüştür ve balçık kalsiyum seviyesini yükseltmiştir. Open Subtitles ربما أنه طُعِن وبعد ذلك عمل الطين على سحب الكالسيوم
    balçık ve sıfır görünülebilirlik arasında bir şey bulamadım. Open Subtitles بين الطين والرؤية صفر، أنا لم يحصل على شيء.
    Timsahlar, yılanlar, zehirli kertenkeleler solucanlar eşliğinde, sağanak yağmur altında balçık çamurları aştım. Open Subtitles تَجاوزتُ ذلك الطين العفن، والأمطار التي تهطل طوال الوقت قابلتني التماسيح، والثعابين، والسحالي السامة، والديدان
    Yani bu kabadayı senin yumruk atacağını düşündüğü zaman, sen onun gözlerine balçık atacaksın! Open Subtitles المرة القادمة التي يظن فيها المشاغب أنك ستلقي لكمة، تلقى كرة من الطين في عينيه!
    Çamur garip bir balçık karışımı gibi görünüyor. Open Subtitles تبدو التربة و كانها مزيج غريب من الطين
    balçık kesen çapalar. Open Subtitles المعاول تقطع الطين
    Onu hiç bir zokanın gitmediği derinliklerde arayacağım ve onu balçık içinde bulacağım. Open Subtitles و سأبحث عنه إلى أعمل الأعماق و سأرقد معه في الوحل
    Üç milyar yıl öncesindeki gibi her yer balçık olabilir. Open Subtitles يمكننا العودة لثلاث مليارات ولن تجد سوى الوحل بالمحيط
    Bu ustalık karşında oldukça etkilendim ve nasıl oluyor da sadece bir çanta hücresel balçık, kendi sınırlarını planlayabiliyor ve bölgelerini tanıyıp ona göre hareket edebiliyor. TED لقد أثار اعجابي بطريقة عمله هذه، كيف أن هذا الوحل الخلوي البدائي في الخِلقة .. يمكنه بطريقةٍ ما أن يُعَلِّم منطقته، يتعرف على نفسه، و يتحرك بإدراك ظاهر.
    Biz Simpsonlar için bu balçık... Open Subtitles (بالنسبة لآل (سيمبسون ...هذا الوحل الأخضر هو أمّ
    Kahrolası balçık! Open Subtitles الوحل اللعين!
    - foraminifer balçık içinde. Evet. Open Subtitles في طين "المُثقّبات [أحافير طينية تشبه الأصداف]
    Pekâlâ, seni küçük balçık yığını. Open Subtitles حسناً يا كتلة الصلصال...
    O zaman balçık şehrine gelin ve balçıklanın! Open Subtitles ، إذا هيا تعال لمدينة "المرتشح" و اشعر باللزوجة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more